Etrak-ı bi-idrak: İdraksiz, anlayışsız Türk(ler) [1] Ahmed u Kamer meseli: “Saat erişti ve ay ikiye bölündü” diye başlayan Kamer suresine gönderme. [2] Nef’i’den sevdiğim bir kullanım: “Ne taib-i bihude, ve ne tevbe-şikestiz” yani “ne boşyere tövbe eden, ne tövbesini bozanız.”
Likewise the historian of the Tulip Era, Naima (died in 1716) used the concept of Turkishness in a negative meaning, since he wrote from a central perspective.. ‘Türk-ü sütürk (wild Turk), ‘Türk-bed lika’ (bad-faced, ugly-faced Turk), ‘etrak-ı bi idrak’ (unperceptive, silly Turks), ‘nadan Türk’ (rude Turk) are all his terms.
Osmanlı kendini Türk saymıyordu. Tarihini, atalarının kim olduğunu aramıyordu. Türk için: Etrak-ı bî İdrâk, idrak sahibi olmayan Türkler diyorlardı. Kâzım Mirşan’dan öğreniyoruz; Ëlegeş anıtında okunuyor. Bir aşîret reisi:
Buna Osmanlı cihan imparatorluğu eklemlendi. Oysa Osmanlı hanedanının Türk olmakla ilgili kimliksel bir algısı 20. Yüzyıla kadar mevcut değildi. Bilakis, göçebe Türkler (Yörükler) konusunda ciddi önyargıları vardı. “Etrak-ı bi idrak” (anlama yetisinden yoksun Türkler) türü ifadeler, bu tutumu yansıtıyor.
Osmanlı Türklere 'Etrak-ı bi İdrak' derdi (aptal) Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar. Editörün Seçtiği Fırsatlar. Escape 501 Dağcı Sırt Çantası Su Geçirmez Kumaş 50 Litre Tüm hava koşullarında her zaman arkanda 249 TL. KIOXIA Exceria 480GB SATA3 2.5" SSD R: 555 MB/s W: 540 MB/s Hızınızı Yükseltin 698 TL.
DownloadCitation | On Jul 31, 2018, Süleyman Solmaz and others published Türk Edebiyatı'nda Seci ve Gülşen-i Şu'arâ Örneği | Find, read and cite all the research you need on ResearchGate
cR7h0iH. anlam olarak idrakten anlayıştan yoksun türk şanlı, haşmetlu osmanlı devleti döneminde türkleri tanımlayan bir tamlama fetişisti faşolara saygıyla duyrulurayrıca ebleh türk, hödük türk, kaba saba türk gibi versiyonları da vardır. bu kalip naima tarihinde gecer ekradi biinsaf ile birlikte. bkz naima osmanli'ya dair cesitli vesikalarda saray'in ulke topraklarinda yasayan turkler icin bu kelimeyi kullandigi soylenir kisaca aptal turkler demektir. hatirladigim kadariyla yerlesik turklerin gocebe turkmenler icin kullandiklari bir sifattir. ben asikpasazade'de gordugumu hatirliyorum. lakin bu terkibin anlami konusunda bir duzeltme bî-idrak akilsiz turkler'den ziyade idraksiz turkler anlamina gelir. gocebe turkler orneginde gorulebilecegi gibi akli olanin idraki olmayabilir. bu da soyle bir sonuc dogurur. elin "akil"siz gavuru uzayda cay partileri duzenleyecek derecede sicrama yapar, bizimkiler degisen toplumsal ve ekonomik iliskileri algilama/idrak etme guclugu yasadiklari icin hala sadece raki, yeniraki, tekirdag rakisi, yogurt, sekerli yogurt, cikolatali yogurt, ayran, sutas ayran, coban ayran, sek ayran ve turevlerini imal etmekle mesgul olurlar. ha unutmadan, bir de yayik makinesi icat etmisizdir.bkz insanligin hizmetine sunmak bkz kurd i bi merdbkz rus i menhusbkz evbaş ı kızılbaşbkz engurus i bi namusşeklinde devam eden silsilenin bir halkası, osmanlı'da millet sistemi denen şey bu olsa gerek! bilinçsiz türk en büyük dezavantaj türk olmaktır hiç ermeniler, rumlar, araplar vs. milletler için böyle bir söz duymadım, okumadım. bu tamlama aslinda sadece bir millet olarak türkleri kücümsemek amacli söylenegelmemistir. tersine, yönetici feodal sinif kendini yönetilenlerden ayirarak yüceltmek istemis, yani icinden ciktigi yumurtayi begenemez olmustur. ayni mantikla, ikisi de aslen türk olan yavuz sultan selim ile sah ismail caldiran'da kapismadan önce "oglum sana böyle böyle diyorlar!" diyerek atistiklari mektuplarinda yönettikleri ülkelerde yasayan cogunlugun dilini kullanmaktan israrla kacinmislardir. garip bir ironi olarak yavuz sultan selim'in mektuplari farsca iken, sah ismail'in göndermis oldugu mektuplar türkcedir. bu fenomen yalnizca dogu imparatorluklari ile de sinirli degildir 1530-1556 yillari arasinda alman imparatoru olan besinci karl "tanriyla ispanyolca, kadinlarla italyanca, erkeklerle fransizca, beygirimle almanca konusurum" demis, almancayi "kaba", "odunsu" ve "une language a demi-barbare" yari barbar bir dil olarak tanimlayan prusya imparatoru büyük friedrich'i potsdam'daki sarayinda ziyaret eden voltaire kendini fransa'da zannettigini, cünkü herkesin fransizca konustugunu ve saray erkaninin almancayi ancak hizmetciler ve atlar ile konusurken kullandigini yazmistir. kisacasi, bir diger türdesi de obskurantizm olan bu fenomen, askeri, ekonomik veya idari erke sahip bir sinifin anlasilamama yoluyla kendini sinirlar ve siniflar üstü gösterebilme, dolayisiyla da bu erke sahip olmayanlari kücümseme cabasidir; yasamin bir cok alaninda, eskisi kadar olmasa da, degisik bicimlerde hala karsimiza cikmaktadir. erdoğan aydın, milliyet’te yayınlanan bir açıklamasında “yavuz ve kanuni türk’ü aşağılardı” tezini ileri sürdü. osmanlı dönemi eserlerinde “etrakı bi-idrak = akılsız türk” deyimine sıkça rastlandığı bir gerçektir. ancak bunun hangi çerçevede ve kimler için kullanıldığını bilmezseniz aydın’ınkine benzer yanlışlıklara düşersiniz. devşirmelerin yetiştirilmesiyle ilgili kanunnamede açıkça bunların “türk’e verilmesi” zorunluluğu kayıtlıdır. yani türkçeyi, türk kültürünü ve islâmı orada öğrendikten sonra devlet hizmetine alınacaklardır. bu aşağılama değil, yüceltmedir. osmanlı’nın karşı olduğu, hâlâ göçebelikten vazgeçmeyen türkmenlerdir. osmanlı, yerleşiklikle ileri bir uygarlık ve kültür düzenini temsil eder. göçebe ise, zirai üretimi önemsemeyen hattâ tahrip eden yapısıyla geri bir düzeydir. bunu anımsamak gerekli. orhan koloğlu öztürkçesi göbeğini kaşıyan adam olan osmanlıca ifade. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
1. BÖLÜM Bu Türk azdur deyü etme bahâne / Odun bir şu’lesi besdür cihâne Bazı tarihçilere ve özellikle de ’Osmanlılar aleyhine bir şeyler bulabilir miyim acaba?’’ diye araştırmalar içinde olan kişilere göre Osmanlı’lar, Türkleri hiç sevmezlerdi. Bu sevgisizliğin, hatta daha da ileri giderek nefretin iki temel sebebi vardı Birincisi Osmanlı Padişahlarının annelerinin yabancı kökenli olması, dolayısıyla kurucu olan Osman ve Orhan Bey’den sonra Türk kanına yabancı kanların karışması ve böylece halis muhlis, arı Türk kanının melez bir kana tahvil edilmesi ve buna paralel olarak 1500 lü yıllardan itibaren Osmanlılarda baş gösteren Arap severlik Efendim mantık filan aramayın…Analar Rus, Sırp, Hırvat, Yunan,Venedikli hatta Ermeni ise evlatları nasıl oluyor da Arap sever oluyor diye sormayın. Öyleymiş işte İkincisi ise Türklerin çoğunlukla Alevi olmasına karşı Osmanlıların Sünni olmaları..İşte bu sebeplerdendir ki Osmanlılar, Türklere ’Etrak-ı bî idrak’’ yani ’ Akılsız Türk’’ anda bazı okurların hemen itirazları sıralamaya hazırlandığını görüyorum. Durun yahu..Bunları ben söylemiyorum. Başta da dediğim gibi bazı tarihçiler ya da tarihçi olmasa da yazar-çizer takımından olanlar böyle iddiaların bir an için gerçek olduğunu kabul edelim. Bu durumda bu iddia sahiplerinin ’ Ne mutlu Türk’üm Diyene’’ derken hangi sebeplerle bu kadar mutlu olduklarını ben anlayabiliyor musunuz? Öyle ya eğer Osmanlılar, Türkleri hep aşağılamışsa yaklaşık 600 sene Osmanlılara hizmet etmekten, onların kölesi olmaktan nasıl bir mutluluk duyar ki insan? Eğer gerçekten de Osmanlılar , Türklere ’Etrak-ı bî idrak’’ dedilerse kusura bakmayın ama niçin 600 sene Osmanlı padişahlarına ’ Padişahım çok yaşa ’ dedi ki yüce Türk Milleti? İçlerinden bir Kürşat, kırk tane de yiğit çıkıp da Topkapı Sarayını niçin başlarına geçirmedi? Eğer Osmanlılar Türkleri hep aşağıladılar ve Türkler de buna rağmen gözleri kapalı Osmanlı’ya hizmet ettilerse kimse zart zurt etmesin o zaman ’Etrak-ı bî idrak ’ sözünePeki Osmanlılar Türklere ’Etrak-ı bî idrak ’ demedi mi? Dediler efendim ama Türklerin tamamına değil. Çünkü Osmanlı dediğiniz de - ne kadar aksini söylerseniz söyleyin - sapına kadar Türktü ve ’Aptal Türk ’ değil ’ Türk’ün aptal ’ olanı anlamında devlete baş kaldıran asilere Ki bunlar genelde Anadolu Alevi Türkmenleriydi ’ Türklerin aptal olanları ’ anlamında ’Etrak-ı bî idrak ’ aynı zamanda hiç bir zaman Arapçı da olmadı Tarihlerinin hiç bir döneminde Yahu siyah renkli köpeklerine ’Arap’’ diye isim takan, Hacivat-Karagöz oyunlarında Rumlardan bile fazla dalga geçilen karakterler haline sokulan, çeşitli zengin evlerinde hizmetkar olarak çalışan ve aslında zenci olan kadınlara Arap diyen Osmanlı’nın Arap sever olabilmesi mümkün mü sizce? Hatta dahası sırf Araplara gıcıklıkları yüzünden başka pek çok şeye itiraz etmelerine rağmen ’ Ben Arabım ama Arap benden değildir’’ şeklindeki uyduruk hadise itiraz etmemişler, tam tersine dört elle sarılmışlardır. Yani Osmanlı öyle zannedildiği gibi Arap sever yapmadığı ne olmuştur peki? Yirmi dört milyon kilometrekare toprağa sahip olduğu ve bu geniş topraklar üzerinde sayısız millet yaşadığı için onları rencide etmemek adına ’ Ne mutlu Türk’üm Diyene’’ dememiştir. Bir asimilasyon politikası uygulamamıştır. Onun yerine bütün halkını Osmanlılık şemsiyesi altında toplamaya çalışmıştır. Bunun doğruluğu ya da yanlışlığı tartışılır ama hiç kimse ’Osmanlı Türk değildi, Türkleri de sevmezdi, Türkleri aşağılamak için onlara etrak-ı bî idrak diyordu ’ Alevi düşmanı diyebilir miyiz peki?Padişahların bazısı Bektaşidir. Hem de kimler mi? Buyurun 1-Osman Gazi 2-Orhan Gazi 3-Yıldırım Beyazıd veli 5-Yavuz Sultan Selim 6-Kanuni Sultan Süleyman 7-Sultan AbdülazizBiraz kafa karıştırcı değil mi? Ama daha da karıştıralım. Anadolu’da pek çok Alevi öldürttüğü kesin olan Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran’da savaştığı Şah İsmail Hatayi mahlasıyla şiirler yazdığı için Hatayi de denir Yavuz Sultan Selim’in babası olan II. Bayezıd’a ’ Baba ’diye hitap ediyordu.[ Bektaşi tarikatının son halifesi Bedri Noyan - “Bütün yönleriyle Bektaşilik ve Alevilik’’ ] Ayrıca Osmanlı Devletinin daimi ve profesyonel askeri olan yeniçeriler de Bektaşidir. Bu durumda Osmanlı’nın Alevi düşmanı olması da söz konu de Bektaşilik ve Alevilik farklı şeylerse?Evet o da var ’ Her Alevi, Bektaşidir ama her Bektaşi Alevi değildir’’ bu konu beni oldukça aşar ama neticede Alevilik ve Bektaşilik farklı olsalar bile Sünni Müslümanlık ile Alevi-Müslümanlık arasındaki farktan çok daha azdır aradaki fark. Dolayısıyla Osmanlı Padişahlarının, özellikle de Bektaşi olanlarının Alevilere düşman olması için bir sebep yoktur. Unutmadan Sonradan Alevi olunamıyor ama sonradan Bektaşi olunabiliyormuş.Peki Yavuz Sultan Selim ve yaptığı Alevi katliamı?Alevileri Alevi oldukları için değil, rakibi olan Şah İsmail’in tarafını tuttukları için katletti Yani Osmanlı Devletinin Şah İsmail’in eline geçmesini önlemek için onun yanında kimi gördüyse ortadan kaldırmakta tereddüt etmedi. En azından ona göre buna katliam değil asileri cezalandırmak denir. Birileri devlete baş kaldırmıştır o da baş kaldıranların başlarını Osmanlı Devleti döneminde Osmanlı-Türk ayırımı var mıydı? Kesinlikle yoktu dersek tarihi bir hakikatı inkar etmiş öyle olsaydı şu şiir hiç yazılmazdıŞalvarı şaltak Osmanlı Eyeri kaltak Osmanlı Ekmede biçmede yok Yemede ortak Osmanlı…Anadolu Türkmenlerine ait anonim bir dörtlüktür bu ve vergilerden illallah demiş olan bu insanların bir nevi isyanını ifade eder. Ancak böyle bir şiir bile Osmanlıların kendilerini Türk olarak görmediklerini ya da halkın Osmanlıları Türk olarak görmediklerini ispat etmez. Osmanlılar nasıl ki yönetimlerinde bulunan halka Reaya Müslüman ya da gayri müslim vergi veren halk ve Ber’aya Vergi vermeyen halk diyor idiyse halk da kendilerini yönetenlere Başta Padişah olmak üzere Osmanlı diyordu. Şimdi bir çok bilmiş çıkıp da ’ Hocam II. Selim ve III. Murat zamanında yaşamış olan divan katibi Hafız Hamdi Çelebi’nin şu şiirine ne dersin?’’ demeden önce o şiiri yazalım sonra da cevabını Türkçesiyle şiirin bir kısmı Padişahım kainatın yaratılışından bu yana Dünya içinde Türklüğün kötülüğünden öldür, baban olsa da O iyilik madeni, Yüce Peygamber ’Türk’ü öldürünüz, kanı helaldir’ demiştir ’Bunların işi sürekli sapıklık olmuştur’ Cümlesinden bunu örnek olarak al Türk’ü öldür, baban olsa da Türk derin bilgi sahibi de olsa Evet…Böyle bir şiir vardır ve burada kastedilen maalesef her zaman devlet yönetimiyle sorunları olan Kızılbaş II Selim’in Babası, III. Murat’ın dedesi Olan Kanuni Sultan Süleyman Döneminde bakın Türk’ten nasıl bahsedilmiştir?Sevet…Şimdi sıkı durun...’’ BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR’’ Sözünü ilk kez dile getiren Biraz farklı da olsa kimdir onu açıklayacağımEfendim…Bu söz Sûzî Çelebiye Çelebi Kimdir?Asıl adı Mehmet, memleketi Prizren olan Bir Nakşibendi Şeyhidir ve OSMANLI akıncısı Mihaloğlu Ali Bey’in maiyetinde bulunmuştur senelerce… Doğum tarihi bilinmez ama ölüm tarihi 1524 tür. Mihaloğlu Ali Bey adına yazdığı ’ Gazavatname ’ adlı eserinde bakın ne demiştirBu Türk azdur deyü etme bahâneOdun bir şu’lesi besdür cihâne Yani Türk sayıca azdır diye bahane bulma; bir kıvılcımın dünyayı yakmaya yeterli olduğunu unutma!Eğer bir kıvılcım dünyayı yakmaya yetiyor ise, o kıvılcım da TÜRK ise Ve eğer Osmanlı başka Türk başka kavramlar ise Dünyayı yakmaya yeten bir kıvılcım olan Türk’ün Osmanlı’yı yakıp kül etmesi mi beklenirdi yoksa 600 sene ona hizmet etmesi mi? İşte bu soruyu ’ Ben Osmanlı değilim Türk’üm ’ Diyenlere sormak lazım. Bana sorarsanız ben Osmanlı olduğum kadar Türk’üm, Türk olduğum kadar Osmanlı’yım çünkü ikisi farklı şeyler değildir. Özetleyecek olursak Osmanlı hiç bir zaman bir yüzde oranı vererek Türklere ’ Akılsız Türkler’’ Devleti yıkıldı, yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ve onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yıllar sonra 10. Yıl Nutkunda ’ Türk Milleti zekidir’’ Kemal’den yıllar sonra birisi çıktı gayet açık ve net bir biçimde ’ Türk Milletinin %60 ı aptaldır’’ dedi. ’Acaba dili mi sürçtü, bir özür diler mi’’ filan diye beklerken tam tersini yaparak ’Aslında %80 i diyecektim ama korktum’’ diyerek bu oranı %80 e çıkardı. Kendisine ’ Bu millet seni en büyük yazarlardan biri yaptı kitaplarını okuyarak… Sen bu millete nasıl aptal dersin?’’ diyen MHP li Agah Oktay Güner’e ’ Aptal olmasalardı okumazlardı ’Diye cevap verdi. Yani?Yani Türk Milletine ’ Etrak-ı bî idrak’’ diyen birileri vardı ama bir Osmanlı değildi o. Bir Aziz Nesindi… Daha sonra başkaları da çıktı piyasaya. Mesela ’Osmanlılar Türkleri hiç sevmezlerdi’’ Diye başlayan bir makale yazıp aynı zamanda Osmanlı Padişahlarının annelerinin hep yabancı kadınlar olması sebebiyle kuruluşunda Türk kanına sahip Osmanlı’nın zamanla kanının bozulduğunu ifade etmeye çalışan Bekir Coşkun Ki kendi eşi de bir Fransızdır Türk Milletine ’ Karnını kaşıyan adam ’ Yakıştırmasını yaptı. Yani o da bir yerde ’Etrak-ı bî ıdrak ’Dedi Türk milletine…Yılmaz Özdil ise ’ Bidon kafalılar’’ Yaptı Türk denilebilir ki’’ Hocam sen de biliyorsun kimlere dediklerini ’Ahhhh…Ahhhh…Ben biliyorum da; ’O lafın kimlere dendiğini biliyorsun hocam’’ Diyenler ! Siz bilmiyorsunuz. Doğrudan doğruya size dendi o laf. Yani bunlar açıktan açığa size ’Aptal’’ dediler Daha da açık söyleyeyim mi? Kendileri en başta olmak üzere, AK partiye ve BDP ye Şimdiki HDP oy vermeyen her kim varsa ona ’Aptal ’ dediler. Yok yok aklım başımda ve sizler de yanlış bahsettiklerim, AK Partili ve HDP li olmayan her kim yaşıyorsa bu topraklarda onlara aptal dediler. Hepsine olmasa da %80 ine dediler. Bazen bu oranda değişiklikler arz etseler de pirleri üstadları Aziz Nesin’in rakamları tabii ki en gerçekçi ! rakamlardır hep Şimdi denilebilir ki ’ Hocam uçtun ki o kadar olur yani.’’ Hatta ’ Hocam seni alkol almaz bilirdik ama iyice bir kafayı bulmuşsun. Ne içtin sen öyle?’’ Diye soranlar da de billahi de bir şey içmişliğim yok. Gayet aklım başımda. Bu kişiler AKP ve HDP ye oy verenler dışında herkese ’ Aptal’’ dediler ve gerek CHP liler, Gerek MHP liler gerekse oy oranları %1 bile olmayan diğerleri ’ Evet yaaa..Aziz Nesin, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil Başkaları da var aslında çok haklı konuşuyorlar’’ diye alkışladı edeyim mi? Bunların AKP ve HDP ye oy verenler dışında herkese ’Aptal’’ dediğini Buyurun öyleyseBu saydıklarım ve daha pek çokları için hatta Ülkücüler için de AKP+HDP= PKK mıdır? EvetPKK Türk olmadığına göre AKP+HDP= Türk olmayan bir topluluk mudur ? Evet. Özellikle AKP liler ’ Ben Türk’üm’’ demezler onun yerine ’Elhamdulillah Müslümanım’’ derler. Onlar ’Ne Mutlu Türk’üm diyene’’ Demezler, ’Atatürk’’ de demezler, çok sıkışırlarsa ’ Mustafa Kemal Paşa ’ derler. AKP+HDP Türk Olmadığına göre onlardan ’Türk Milleti ’ olarak bahsedemeyiz değil mi? Halde Gerek Aziz Nesin, gerekse diğerleri ’ Türk Milleti Aptaldır’’ derken kime demiş oluyorlar bu sözü? Gerçi Aziz Nesin bu sözü söylediğinde AKP yoktu ama o gün kimleri kast ediyor idiyse bu gün o kast edilenler AKP ye oy verenlerdir. ’Aziz Nesin Türk Milletinin %80i Aptaldır derken ne kadar da haklıymış’’ diyen ve bu lafın kendisiyle alakası olmadığını zanneden öz be öz Türk olanlara ! değil mi? Daha da kısaltayımAKP ve HDP Türk olmadığına göre ! ’ Türk milletinin %80 i aptaldır’’ Sözünün muhatabı kim ya da kimlerdir?Eveeeeettttt….Bir ’Etrak-ı bî idrak ’ Durumu var ama görüldüğü gibi Osmanlılarla alakalı değil. Bizim Millet biraz matematik özürlüdür ama umarım bu denklem çok karışık bir daha yazayımAKP+HDP=PKK isePKK Türk değil ’Türk Milleti’nin % 80 i aptaldır’’ Sözünün muhatabı kimdir? SORU 2- Türklere gerçek manada ’ Etrak-ı bî idrak ’ Diyen/Diyenler kim/ kimlerdir?Bu kıyağımı da unutmayın ha. Hiç bir yazılı sınavda bu kadar basit soru sorulmaz. Yarın Yazımın başlığında yer alan Stockholm Sendromuna ve Türkiye’deki örneklerine dokunacağım. Stockholm sendromu daha da ilginç bir konudur. Mesela Dedesi Cemal Paşa Ermeniler tarafından şehid edildiği halde torun Gazateci Hasan Cemal’in Bir Akil adamdır! aynı zamanda Ermeni sever olmasını Stockholm sendromunun çok kısa özeti budur. ve başka örnekleri ele alacağım Prizrendeki Suzi Çelebi Camii – Kosova.
9 Nisan 2013 Salı 030000 Yazımızın başlığında geçen “Etrak-ı bi-İdrak” Akılsız Türk deyimi Osmanlı kaynaklarında ne acıdır ki Türkler hakkında kullanılır. Osmanlı Devleti her ne kadar bir Türk devleti olarak kurulsa da bir müddet sonra dönme-devşirme kökenli unsurların kontrolüne geçmiştir. Bu kişiler devletin asıl unsuru olan Türkleri hor, hakir görmüş ve aşağılamışlardır. Buna maalesef Osmanlı aydınları da katılmış ve Türk kelimesi bir takım kötü sıfatlarla birlikte anılmıştır. Tarih-i Naima’da Mustafa Naima Efendi Türkler için; Nadan Türk, Etrak-ı bi-İdrak, Çirkin suratlı Türk ve Melun Türk tabirlerini kullanır. Gelibolulu Mustafa Ali Efendi Türkler için; Köylü, kötü huylu, manav ve kır adamı der. Eserinde çeşitli milletleri methettikten sonra Türkler için; Anadolu, Karaman ve Rum ülkesi adlarını alan pasaklılar ülkesi halkı Türkler elbette kır adamıdırlar. Bunlar ararlarında güzel ve sevimli olanı az görülen çeşitli biçimde çirkin kimselerdir cümlelerini kullanır. Bu örnekleri daha da artırabiliriz örneğin Koçi Bey Risalesi’nde; Yeniçeri ocağına kanuna aykırı olarak Türk, Yörük, Çingene, Yahudi, dinsiz, mezhepsiz nice kalleş ve ayyaş şehir oğlanları girdi derken Türkleri Yahudi, Çingene, kalleş, ayyaşlarla bir görür. Bu risale 1631’de padişah IV. Murat’a takdim edilmiştir. Mehmet Halife’nin Tarih-i Gılmani adlı eserinde şu satırlar vardır; Bundan sonra İbşir Paşa ile Anadolu’dan gelen bir alay çarıklı Türkler ve kul taifesi çok yüz buldular. Koca Sekbanbaşı Risalesinde ise; İptida Yeniçeri Ocağı yeniden tahrire muhtaçtır, …şimdi Acem bozuntusu, Türkmen hırsızları ve dönme bozmaları ocağa dolmuş ve işbaşına gelmiştir satırları bulunur. Türk’e küfür etme, Türk’ü hakir görme, Türk düşmanlığı kozmopolit Osmanlılık döneminde öyle yarış haline gelmiştir ki kendisi de bir Türk olan Hoca Saadettin Efendi yazmış olduğu Tacü’t Tevarih adlı eserinde; Kavrayışı kıt Türkler, Hilebaz Türk, Akılsız Türk gibi ifadelerle kendi milletini aşağılamıştır. Hatta; Karakoyunlu Türkmenleri kudurmuş kurtlar gibi çevrede yaşayan halkı dalamaya başlayıp, asıl yaradılışlarının ve yapılarının gereğini ortaya koydular ifadeleriyle Türkleri kötüleme yarışına katılır. Bu konudaki örnekleri fazla uzatmamak için Ziya GÖKALP’in Türklüğün Başına Gelenler isimli yazısındaki tespitleri buraya aktarmak istemiyorum. Asıl değinmek istediğim konu başka. 2006/2007 Öğretim Yılı için ilimiz Merkez Endüstri Meslek Lisesi’nde görev yaptım. Bu okulumuzda Atatürk’ün Nutku’nun asıl metinlerinin fotokopisine rastladım. Bugüne kadar Nutku’nun asıl metinlerini görmemiştim, ilk defa gördüm ve benim için bir eksiklik olduğunun da farkına vardım Bu metinleri incelerken şunu gördüm; Atatürk konuşmasını tamamlarken son cümle olarak “Beni Hatırlayınız” yazmış fakat daha sonra bunun üzerini çizerek “Ne mutlu Türk’üm diyene” şeklinde Nutku’nu tamamlamış. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Türk kimliği ve Türk kültürü üzerine kurulmuş olup tarihimizde Gök-Türklerden sonra ikinci defa Türk ismini devlet ismi olarak almıştır. İşte bu tarihsel gerçeğin farkında olan Atatürk yıllarca hor, hakir görülen, aşağılanan Türklüğü yücelmek için “Ne mutlu Türk’üm diyene” cümlesiyle Nutku’nu tamamlamıştır. Burada acı olan şu ki Türklüğün aşağılanmasını değil yücelişini temsil eden 2013 Türkiye’sinde Türk kelimesi anayasadan kazınmaya çalışılıyor. Tarihi tecrübeler göstermiştir ki bunun ardından yeniden Türk Milletine hakaret ve aşağılama dönemi gelecektir. Yani Ne mutlu Türk’üm diyene çizgisinden Etrak-ı bi-İdrak çizgisine gideceğiz. Tarih tekerrürdür denir hiç ibret alınsaydı tekerrür eder miydi?
etrak ı bi idrak türk