Tepkisel bağlanma bozukluğu, bir bebek veya küçük çocuğun birincil bakıcıları (ebeveyn figürleri) ile güvenli, sağlıklı bir duygusal bağ oluşturmadığı bir durumdur. Tepkisel bağlanma bozukluğu diğer bir adı ise reaktif bağlanma bozukluğu olarak bilinmektedir. Bu çocuklar genellikle duygularını yönetmekte sorun
Bulgular Conners Ebeveyn Değerlendirme Ölçeğinin analizi sonucunda DEHB belirtileri gösteren çocukların sosyal problemler, kaygı, karşı gelme, duygusal değişkenlik, mükemmeliyetçilik ve psikosomatik belirtileri, DEHB belirtileri göstermeyen çocuklara oranla daha fazla yaşadıkları tespit edilmiştir.
Bu bağlamda, ikna dört temel unsurdan oluşur: inandırıcılık tesis etmek, ortak zemin bulmak için çerçeveyi çizmek, güçlü kanıt bulmak ve duygusal bağ kurmak. 1. İnanırlık Tesis Edin; İnanırlığınız iki kaynaktan beslenir: uzmanlık ve ilişkiler. Birikiminiz ve verdiğiniz kararlara dayanan bir geçmişiniz varsa
Bunun için sizlere tüm kartların serilerini ve anlamlarını en iyi şekilde açıklamaya çalıştık. Tarot Kartları: Değnekler Serisi. Tarot kartları ve elementler arasında yakın bir bağ bulunur. Bu bakımdan tarot kartları ve burçlar ile ilişkilendirilmektedir. Ancak tarot kartlarındaki anlam bu açıdan biraz daha farklı ele
Duygusalzekası yüksek insanlar aşağıdaki özelliklere sahip olabilir: a. İş ve yaşamdan daha memnun. b. Daha uzun süre devam edin ve diğerlerinden daha çok çalışın. c. Daha çabuk değişmeyi benimsemek. d. Daha iyi örgütsel vatandaşlık ve davranış sergilemek. e.
Daha da önemlisi biriktirdikleri eşyalarla duygusal bağ kuruyorlar. Kendi yaşam alanlarını kısıtlayarak yürüyecek hatta uyuyacak alan bile bırakmıyorlar ve bundan hiç de rahatsız olmuyorlar. Sonuçta odalar ve evler bir çöp kutusuna dönüşüyor. Biz de “kelimeleri istifleyerek” bu hastalığa mercek tutmak istedik!
9gxSY. Haberler > Duygularımız İçin Bilim Ne Diyor? Duygular Hakkında Geliştirilen 4 Önemli Teori - 2314 - 0823 Duygular, insan davranışları üzerinde inanılmaz derecede güçlüdür. Güçlü duygular, normalde gerçekleştiremeyeceğiniz durumlar için zevk almanız veya kaçınmanız için harekete geçmenize neden olabilir. Peki duygularımız bizi tam olarak nasıl yönlendiriyor, neler olmasına neden oluyor? Duygulara sahip olmamıza neden olan nedir? Araştırmacılar, filozoflar ve psikologlar insan duygularının ardında yaşananları ve nedenlerini açıklamak için farklı teoriler önermişlerdir. Bugün sizlerle birlikte 4 farklı duygu teorisini bilim ve felsefenin ışığında inceleyeceğiz. Duygu Nedir? Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre duygu; bir olay, kimse ya da nesnenin insanın iç dünyasında oluşturduğu, uyandırdığı yankı, etki, tepki, izlenim anlamına gelmektedir. Duyguların Teorisi Temel duygu teorileri üç ana kategoride toplanabilir Fizyolojik, nörolojik ve bilişsel. Fizyolojik teorilerde, bedendeki tepkilerin duygulardan sorumlu olduğu öne sürülmektedir. Nörolojik teorilerde ise beyindeki aktivitenin duygusal tepkilere yol açtığı öne sürülüyor. Son olarak, bilişsel kuramlar duyguların oluşturulmasında düşüncelerin ve diğer zihinsel aktivitenin önemli bir rol oynadığını öne sürmektedir. 1. James Lange Duygu Teorisi Kuramı James-Lange teorisi, fizyolojik bir duygu teorisinin en bilinen örneklerinden biridir. Psikolog William James ve fizyolog Carl Lange tarafından bağımsız olarak önerilen James-Lange duygu teorisi, duyguların olaylara karşı fizyolojik reaksiyonların bir sonucu olarak ortaya çıktığını açıklamaktadır. Bu teori, fizyolojik bir reaksiyona yol açan bir dış uyaran gördüğünüzde ortaya çıkar. "Titriyorum, bu yüzden korkuyorum." Örneğin, ormanda yürürken birden karşınıza bir ayı çıkıyor. Kalbiniz hızla çarpmaya başlar ve titreyebilirsiniz. James-Lange teorisi, beyninizin fiziksel tepkilerinizi yorumlayacağını ve korktuğunuz sonucuna varacağınızı söylüyor. 2. Cannon Bard Duygu Teorisi Bir başka iyi bilinen fizyolojik teori, Cannon-Bard'ın duygu teorisidir. Walter Cannon, James-Lange duygu teorisiyle birkaç farklı noktada ayrıştığını söylemiş ve bu doğrultuda bir teori geliştirmişti. İnsanların fizyolojik hareketlerinin duygularla bağ içinde olması kabul edilebilir ancak her hareket duygularla gerçekten bağlantılı olmayabilir. Örneğin kalbiniz hızlı atıyor olabilir. Ancak bu korktuğunuz için değil de spor esnasında gerçekleşebilir. Cannon ayrıca duygusal tepkilerin, fiziksel durumların tetiklemesi nedeniyle fizyolojik nedenlerden kolay bir şekilde ortaya çıktığını söylemektedir. 3. Schachter-Singer Teorisi Schacter-Singer'in heyecan-duygu kuramı, duygularımızı çevremizde gözlemlediklerimizle, kendimizi başkaları ile kıyaslama yolu ile tanıyabildiğimizi söylüyor. Karanlık bir caddede yürürken sizi birinin takip ettiğini ve buna ek olarak caddenin öteki tarafında takip edilen başka bir kadın olduğunu düşünün. Buna karşılık kadının bu duruma korkuyla tepki göstermek yerine neşeli bir biçimde davrandığını düşünün. Kadının verdiği tepkiler sizin korkunuzun gitmesi veya azalması için yeterli midir?Buradan yola çıkarak, belki de aslında korkulacak bir şey olmadığına karar verebilirsiniz. Kendinizi bu duygulardan sıyırıp normale dönebilir veya siz de neşeli hissetmeye teoriye göre, olaylar dizisi önce bir uyaran içerir, bununla birlikte düşünce aynı zamanda fizyolojik bir tepki ve duygunun eş zamanlı deneyimine yol açar. 4. Yüzsel Geri Bildirim Facial-Feedback Teorisi Bu teoriye kurama göre yüz kaslarımızdan aldığımız mesajlar ve geri bildirimler, beyin tarafından farklı duygular olarak yorumlanır. Yani beyin, gerçekleşen bir eylemin, olayın veya olgunun ardından yüzümüzdeki kasların aldığı şekillere göre bir duygu üretir, çıkarımını yapar. Örneğin sokakta yürürken bir köpek gördüğümüzü hayal edelim. Ağzını açmış, dişlerini gösteriyor veya hırlayarak, havlayarak bize yaklaşıyor. Bu durumda korku’ duygumuz sırasıyla şu adımları izleyerek oluşur Uyaran köpek yüz kaslarımızın değişmesine neden olur. Beyin yüz kaslarımızdan geri bildirimi alır, çıkarım yapar ve değerlendirir. Farklı mesajlardan, kaslardan gelen geri bildirimler farklı duyguların hissedilmesini sağlar yani korku. Artık duygu oluşmuş ve açığa çıkmıştır. Ortaya çıkan duyguya göre tepki gösterir ya da gösteremeyiz. Yüzsel geri bildirim teorisi James-Lange teorisine oldukça benzemektedir. Her ikisi de çevresel duygu teorileri içerisinde sınıflandırılmaktadır. Aralarındaki fark, duyguyu ortaya çıkaran kaynağın farklı oluşudur. James-Lange teorisi beynimizde gerçekleşen fizyolojik değişimlerin sonucu duyguların ortaya çıktığını belirtmiştir Plotnik, 2009. Yüzsel geri bildirim ise James-Lange teorisinden farklı olarak yüz kaslarıyla, daha mikro düzeyde bir alanla ilgilenir. Kaynak
Müzakere heyeti eski üyesi Avukat Oğuzhan Hasipoğlu, mülkiyet konusundaki kriterlerden biri olduğu iddia edilen “duygusal bağ” ifadesinin tehlikeli olduğuna dikkat çekerek, bunun ileride ciddi sorunlar yaratacağına dikkat çekti. Oğuzhan Hasipoğlu Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladıSoru Duygusal Bağ kavramı nedir ve neden aniden gündeme geldi?Yanıt Kısa bir zaman içerisinde “Duygusal Bağ” kavramını müzakere masası dışında da hem Kıbrıslı Türkler hem de Kıbrıslı Rumlar çok konuşmaya başlayacak. Zira bu kavram, oturulan evlerin iade edilip edilmeyeceğini belirleyecek en önemli kriter olarak karşımıza çıkacak. Bu yüzden şimdiden herkesin bir fikir sahibi olmasında yarar var. İlk önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarından bir olan Demopoulos, daha sonra da Tasos Asproftas ve Marianna Petrakidu kararlarında detaylı bir şekilde irdelendi. Daha sonra mülkiyetteki 3 çareden bir olan “iade” konusunda taraflar bu kavramı alıp müzakere masasına getirdi. Soru Peki tarafların pozisyonları nedir?Yanıt Kıbrıs Rum tarafına göre 1974’ten önce orada yaşayan malını yitirmiş kişilerin ve veya çekirdek ailesinin bıraktığı eve dönmek istemesi halinde, 1974 öncesinde bıraktığı evle ilgili duygusal bağını ortaya koyarak bu evleri geri almak arzusundadırlar. Kıbrıs Türk tarafı ise, 1974 yılından sonra, gelip evlere yerleşen kişilerin, kendilerine tapu da verilmesiyle şu an içerisinde yaşadıkları evler ile ilgili duygusal bağın oluştuğunu üzere her iki tarafta mülkiyet hakkına saygı duyarak bireysel başvuru hakkını kabul etti. Bu durumda referandumdan sonra birleşik Kıbrıs’ta, 74 öncesi evini geri almak için komisyona başvuran Kıbrıslı Rum’a bıraktığı ev ile ilgili duygusal bağını ortaya koyduğu zaman evin iadesi kapısı açılmış olacak. Anlaşmazlık halinde ne olacak?Soru Peki evin içinde oturanın da hakkı yok mu?Yanıt Cumhurbaşkanımız Sn. Akıncı, “Evin içinde oturanın” da hakları var dedi. Peki anlaşmazlık halinde ne olacak? Eşit sayıda Kıbrıslı Rum ve Türk Komisyon üyesi karar veremediği zaman yabancı üyeler karar verecek. Diğer bir ifadeyle oturduğumuz evlerde kalıp kalmayacağımızı iadeye sınırlama getiren sağlam bir kriter ile engellenmez ise, oturduğumuz evleri terk etme tehlikesiyle 'içinde oturanın da söz Hakkı olacak' diyor ama ben şu anda KKTC tapusu elimde ise ve oturduğum evin parasını ödemişsek niye Mülk Mahkemesi’nde havale ediliyorum?Sn. Akıncı 'içinde oturanın da söz Hakkı olacak' yaklaşımını aslında tersine yazmak gerekmektedir. Bu açıklamaya bakıldığında; esas hakkı olanın “Malını yitirmiş kişilerin” Çoğunlukla Kıbrıslı Rumların olduğunu teyit eden, ancak 'içinde oturan Kıbrıslı Türk’ün de bir söz hakkı olacak” şeklinde algılanıyor ki, bu son derece tehlikelidir. 1980 veya 1990’lı yılların başında olsa idik, belki de Kıbrıslı Rumlar için, bıraktığı evle ilgili bir talep hakkı olabilir ve konu mülkiyet komisyonunun takdirine bırakılabilirdi. Ancak aradan 41 yıl geçtikten sonra mahkeme önünde o evle ilgili kimin daha güçlü duygusal bağı var tartışmasını hangi yargıç yapabilir ki? Aradan geçen zaman evleriyle ilgili Kıbrıslı Türkler lehine duygusal bağını güçlendirmiştir ve AİHM’in Demopoulos kararı da zaten bu durumu teyit etmiştir. Bu yüzden insanların içerisinde yaşadığı evin mülkiyet mahkemesinde ihtilaf konusu edilmesi ve yarışan iki hakkı çarpıştırmak insanları huzursuz etmekten başka bir durum doğurmayacaktır. Evimin tapusunu gösterdiğim an bu artık kesin bir “Natural Presumptıon” “Reddedilmeyecek bir Karine” teşkil etmeli ve Sayın Akıncı’nın söylediği gibi 'içinde oturanın da söz Hakkı olacak' değil 'içinde oturanın mülk hakkı daha ilk günden tesis edilmiş olacak“ denmeliydi. İnsanlarımızı huzursuz etmeyecek doğru yaklaşım budur. Bunun aksini söyleyenlere o zaman bana koçanımı neden verdin diye insan devletine sormaz mı? Kriterlerde 10 yıl şartı Soru Müzakere masasında son durum nedir?Yanıt Güncel takip etme şansımız olmamakla birlikte, duygusal bağı belirlemede “zaman” faktörü üzerinde durulmaktadır. 1974 yılından önce 10 yıl o ev içinde yaşayan Kıbrıslı Rum’un o eve geri dönüp yaşayıp yaşamayacağı tartışılmaktadır. Anlaşılan o ki; bir süre belirlenecek ve o süre içerisinde evde oturanların duygusal bağı var kabul edilecek. Eğer süre olarak 10 yılda uzlaşılırsa ve Kıbrıslı Rum evin tazmini yerine iadeyi seçerse, bugün 52 yaş ve üzerinde olan Kıbrıslı Rumların şu an evin içerisinde yaşayan Kıbrıslı Türk’e nazaran daha güçlü bir duygusal bağı olduğu sonucuna AİHM Duygusal Bağ kavramını nasıl yorumlamakta?Yanıt Kişinin ev ile somut ve kalıcı concrete / persistent link bir bağı var ise, o ev ile o kişinin duygusal bağı var olduğu varsayılmaktadır. Bu prensip ilk önce Demopoulos kararı ile sayfa 137. ortaya konmuştur. AİHM’e göre evin terk edildiği tarihte kişinin o evde geçirdiği süre önemli bir faktör. Aynı şekilde şu an içinde oturanın geçirdiği süreye de bakılmakta. Ancak somut bir süre yok. Diğer bir ifadeyle her olaya göre değişebilecek tespitte bulunmak ikna etme mücadelesiSoru Peki eski Müzakere Heyeti hukuk danışmanı ve şu an avukatlık mesleğini icra eden bir hukukçu olarak, komisyon önünde yargılama nasıl olacak?Yanıt Burada ciddi bir ispat sorunu yaşanacağı açıktır. Mevcut hukuk sistemimizde, gerek güneydeki gerekse kuzeydeki davalarda, bu tür ispat sorunları “İhtimaller Dengesi” denen bir kritere göre çözümlenecektir. Diğer bir ifadeyle hangi taraf duygusal bağının güçlü olduğunu Mahkemeye, şahitlerle, belgelerle ortaya koyarsa davayı o kazanacaktır. İlk talepte bulunan da davasını öncelikle ispat ile mükelleftir. Eğer gerçekten bireysel mülkiyet hakkı kabul edilmiş ve Kıbrıslı Rumlar’a başvuruda öncelik hakkı verilmiş ise, 1974 öncesinde mal sahibi olduğunu iddia eden Kıbrıslı Rum elindeki tapuyu, resimlerini, anılarını ortaya koyup halen o ev ile ilgili duygusal bağı olduğunu mahkeme önünde ispatlamaya çalışacaktır. Kıbrıslı Türk de yaptığı boya badanayı, kendi anılarını, resimlerini, koçanını ortaya koyup onun duygusal bağının daha güçlü olduğunu ve iade gerçekleşirse telafisi mümkün olmayan daha büyük zararlar ortaya çıkacağını ispata çalışacaktır. Buradaki tehlike şudur; Komisyon ihtimaller dengesi üzerine karar verirken doğal olarak vicdani kanaatlerine göre bir karar üreteceklerdir. Yabancı yargıçlar kimin duygusal bağı daha güçlü diye bir tespitte bulanacaktır. Bunu yaparken de her olaya göre değişebilecek kararlar ortaya çıkabilecektir. Bu durumda evin içerisinde oturan Kıbrıslı Türk için büyük bir huzursuzluk ortaya çıkacaktır. Komisyonun verdiği karardan memnun olmayan taraf, önce Lefkoşa’daki üst mahkemeye, onun kararından da memnun olmaz ise, AİHM’e gidecektir. Tüm bu süreçte Kıbrıslı Türklerin evleri ihtilaflı mal olacağı için takribi 5-8 yıllık bir hukuk mücadelesi geçirmek zorunda süreci zaman alacakSoru Davalarda yığılma durumu olmayacak mı?Yanıt Kıbrıslı Rumların kuzeyde bıraktıkları ev sayısı civarındadır. Kıbrıs Rum tarafının resmi pozisyonu, en az Rum göçmenin evlerine ve mallarına dönebilmesine imkan sağlayacak bir toprak ve mülkiyet rejimi öngörmektedirler. Yaklaşık yargılama sürecinin 5- 10 yıl arasında olduğunu ve civarında başvuru veya davanın olabileceği düşünüldüğünde mülkiyet sorunundan dolayı Kıbrıs Türk tarafında ekonomik ve sosyal düzen çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu süreçte Kıbrıslı Türkler evlerini ipotek edemeyecek veya satamayacaktır, zira evi mahkeme önünde ihtilaflı bir durumda olacaktır. Ayrıca bu kadar çok başvuruyu bir anda çözebilecek bir yargı mekanizması değil Kıbrıs’ta dünyada yoktur. Kıbrıs Türk tarafı Referandum sonrasında koçanların kırılmayacağı, yani evlerinin arsaların ihtilaflı hale gelmeyeceği bir çözüm formülü bulmak Referandum sonrasında yaşam nasıl etkilenecektir?Yanıt Öncelikle siz Referandum günü elinizde tapusu olan bir mülkünüzün size kalıp kalmayacağını netleştirmeyen bir plana evet der misiniz? Bu sorunun cevabı aslında bu soruda yatmaktadır. Aradan 41 yıl geçmiştir ve Kıbrıslı Türkler için kendilerine verilen tapuların yeniden sorgulanması, onlar için büyük bir huzursuzluğa sebebiyet Mülk Mahkemesi’ne havale etmek demek, tüm KKTC tapularının bir anda ihtilaf havuzuna attınız demektir. Bu durumda adanın kuzeyinde ekonomik hayat duracak demektir. Bunun getireceği belirsizlik ve sosyal kaos da cabası. Mutlak surette koçanların geçerliliği sorgulanmadan Mülk Mahkemesi’nde sadece kişilere koçan edilmemiş malların meseleleri, takas ve tazminatın miktarının konuşulacağı hususlar tartışılmalıdır.
Duygusal sarhoşluk kişisel ve duygusal çatışmalardan kaynaklanır., doğrudan psikolojik ve fiziksel iyiliğimizi etkileyen, bizi savunmasız bırakan ve sinirlilik, depresyon, duygusal dengesizlik, yorgunluk gibi semptomlara neden olan ... Nedenler çok çeşitlidir, çünkü biz bütünlüğümüzün duygusal varlıklarıyız, ama her durumda, duygusal sarhoşluk, içimizi geliştirmek için bize günlük bir zaman vermemenin bir sonucudur.. Hangi davranışlar duygusal sarhoşluk yaşadığımın ipucunu veriyor? Duygusal sarhoşluğun etkileri altındaysanız ve henüz farketmemiş olabilirsiniz. Bu nedenle, yapmanız gereken davranışlara özellikle dikkat etmektir. tatsızlar ve buna rağmen, biz. Sıklıkla algımızı bulanıklaştıran ve bizi önemli ölçüde bozan tutumları sürdürüyoruz.. Bir insanın sarhoş olduğunda sürdürdüğü 5 farklı davranış vardır., onları aşağıda görelim 1. Sürekli savunmada olun Duygusal sarhoşluk çeken bir kişi kendini koruma modu ve sürekli olarak başkalarının eylemlerini veya sözlerini saldırı olarak yanlış yorumluyor. Aslında, sadece bazı kelimelere dikkat edin. Eğer sarhoş olduğunu hissediyorsan, büyük olasılıkla güvensizliklerinin su yüzüne çıktığını ve hayatını yönlendirdiğini fark ettin. Sık sık daha reaktif ve savunmacı hale geliyorsun. Benlik saygınız tamamen azaldı ve her türlü olaya karşı kendinizi savunmasız hissediyorsunuz. Duygularınız, olumsuz olanı veya sizi doğrudan etkileyen şeyleri seçmeli olarak engellemenize ve bunlara katılmanıza. Bu, başkalarının sözlerini veya davranışlarını size doğru sık sık çevirmenize neden olur, Sizi, duygularınızın muhtemel inancınıza yol açabileceği olası zararlardan korumak için agresif tepkiler vermek, ancak bu kesinlikle aklınıza gelecektir.. 2. Aşırı derecede kritik olmak Özellikle uzlaşmazlığın engeli kendiliğinden empoze edildiğinden, sarhoş olduklarında bir kişiyle uğraşmak zordur. Birini bile geçemezler, kendilerini bile değil. Eğer sarhoş olduğunuzu hissediyorsanız, muhtemelen kontrol altında tutmaya istekli olduğunuzda kendiniz için çok fazla talep ediyorsunuzdur ve kendinize asgari bir hareket payı bile vermiyorsunuzdur.. Kendinizle ve başkalarıyla daha yardımsever olmaya çalışın. 3. donuk hissediyorum veya önümüzde bir taş duvar koymak İnsanların duygu dolu olduğumuzu anladıkları ve perdeleri kapatmayı seçtikleri zamanlar vardır. ve kendimizi kendi duygularımızdan koruduk. Bu yüzden, bir kişi duyguları tarafından boğulmuşsa, bir şekilde canlılığı bayılır ve kaybolur.. Ayrılmak, gücünüzün olmaması ve hayatınızı herhangi bir şekilde yeniden canlandırmanın mümkün olmadığı anlamına gelir.. Bu, beynin duygularımız tarafından su altında kalmasının sonucudur., bu açıkça düşünmemize izin vermez ve bizi engeller. 4. Başkalarını sürekli kınama, hakaret etme veya hakaret etme Zehirlenmiş insanlar agresif ve tehlikeli olabilir, savunmada olmanın, yaşam ya da ölüm olduğuna inandıkları bir sebep için diş ve çivi ile savaşabilecekleri anlamına gelir.. Duygusal engel nedeniyle, net bir şekilde yanıt vermezler ya da etrafındakileri makul bir şekilde değerlendirebilirler. ayrıca, başkaları için empati duymakta zorlanırlar, duygularını kınayan duygular tarafından işgal edildiğinden beri. Aslında, eğer sarhoşsan, kendini mahkum edebilir ve kendi içinde suçlayabilirsin, korkularını ve hayal kırıklıklarını bir kaçış ve kurtuluş yolu olarak başkalarına yansıtmak. 5. İlerlememize engel olun Yaşam için yürü Bir insanın duyguları tarafından sarhoş olması zor olabilir, ancak ilerlemeyi düşünmek daha da karmaşık veya ilerlemelerini veya hedeflerine ulaşmalarını boykot etmeyin. Bu kişisel intihar isteğinin üstesinden gelmenin tek yolu, içimizdeki hedeflere ulaşma korkusu uyandıran bir şeyin var olabileceğinin farkında olmamızdır.. Başarılarımızın korkusu, belirsizliğe tahammül edemememizle çok ilgilidir. Kesinlikten bıktık çünkü her ne olursa olsun onunla yüzleşme yeteneğimize güvenmiyoruz.. Her şeyin birbirine bağlı, reatado ve bin kere kontrol edilmesini sağlamalıyız. Eğer sarhoşsan, Unutmayın, bu dünyada sizi çok yükseğe ulaşmanızı engelleyecek tek bir kişi olduğunu ve o kişi sizsiniz.. İblislerini öldür. Kendimizi sarhoş bulursak ne yapabiliriz?? Detoksifiye etmek için zamana ihtiyacımız var. Ve çok fazla alkol içmiş gibi, akşamdan kalma dönemimiz olacak. Duygusal akşamdan kalma suçluluk, sürekli öfke, uyumakta zorluk, üzüntüden oluşur ... Endişelenme, Davranışlarınızı ve duygularınızı belirleyerek kurtarma işlemine zaten başladınız. Bunu bilerek "olumsuz duygular içmeyi" bırakabilir ve şiddetle ihtiyaç duyulan duygusal temizlik sürecine başlayabilirsiniz. Belirtiler kaybolur ve duyularınız tekrar gerçeğe sadık kalır. Çatışan insanlar kişisel bir şey değil, kendileri ile savaşıyorlar İnsanları, olumsuz insanları, zehirli insanları. Barışı kolayca ve muhtemelen çok sık ihlal eden insanlar. Daha fazla oku "
Partneriyle duygusal olarak bağ kurduğunu düşünen birçok insan var. Bir ilişkiyi yürütmenin anahtarıdır. Farklı duygu ve duygularda tam olarak örtüşebilmek, çifte büyük ölçüde yardımcı olan bir şeydir. Böyle bir bağlantı her şeyi çok daha kolaylaştırır ve ilişki optimal ve doğru bir şekilde çalışır. Aşağıdaki yazıda bahsedeceğiz çiftin içinde duygusal bir bağ olduğunu gösteren işaretler. Partnerle duygusal bağın belirtileri Her ilişkinin tamamen farklı olduğu ve verilmeyen işaretler olduğu ve buna rağmen iki insan arasında güçlü bir duygusal bağ vardır. Sonra size bir ilişki içinde duygusal bir bağ olduğunu gösteren bazı işaretler gösteriyoruz Bir çiftte empati varsa, İki kişi arasında duygusal bir bağ olması çok olasıdır. Kendinizi eşinizin yerine koyabilmek, onları hissetmek ve anlamak ilişkinin sağlıklı olduğunun açık bir işaretidir. Çiftin mükemmel çalışması için her birinin diğerini anlaması gerektiği açıktır. Çiftte duygusal bir bağ olduğunun bir başka açık işareti de her iki kişi arasında büyük bir samimiyet olması gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Her zaman dürüst olmak, ilişkide güvenin var olmasını sağlamaya yardımcı olur. Çifte körü körüne güvenmek ilişkinin yürümesine yardımcı olur ve bozulmaz. Duygusal bağlantı, her iki insan da farklı duygu ve duygularını karşılıklı bir şekilde gösterebildiğinde mevcuttur ve mevcuttur. Duygular bastırılmamalı çünkü aksi takdirde ona yeterince güven olmaz ve çiftin içinde bariz bir empati eksikliği vardır. Bütün bunların ilişkinin iyi geleceği üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır. İletişimin herhangi bir çiftin çalışması için önemli bir unsur olduğuna şüphe yoktur. Sevdiğiniz kişiyle uzun sohbetler edebilmek, büyük bir duygusal bağ oluşturma konusunda kilit bir unsurdur. Ne yazık ki, her iki insan arasındaki iletişim eksikliği nedeniyle başarısız olan birçok ilişki var. Her türlü ilişkide destek bulunmalıdır. Ortak bir yaşam projesine sahip olmak, her iki insan arasında duygusal bir bağ olması için şarttır. Hayatta mutlu ve neşeli anlar olacak ve sevilen birinin desteğinin üstesinden gelmenin anahtarı olduğu diğer çok daha karmaşık anlar olacak. Farklı sorunların üstesinden gelmek için karşılıklı olarak birbirini destekleyen çiftlerde duygusal bağ oluşacaktır. Sonuçta, her çift farklıdır, bu nedenle duygusal bağlantı kavramı önemli ölçüde değişebilir. Buna rağmen, belirli bir ilişkide güçlü bir duygusal bağlantı olduğunu gösterebilecek bir dizi açık işaret vardır. Bu bağlantı, çift çok daha güçlü hale geldiğinde ve zamanla sürebildiğinde çok önemlidir. Makalenin içeriği şu ilkelerimize uygundur editoryal etik. Bir hata bildirmek için tıklayın burada.
Hem öğretmen, usta öğretici oryantasyonu eğitici eğitimi kursu Türkiyenin bir çok şehrinde Milli eğitim bakanlığı tarafından halk eğitimi merkezlerinde çalışan veya çalışmak isteyen kişilerin mesleki tecrübesine katkı sağlamak için “Usta Öğretici Oryantasyon Eğitim Programı” hazırlanmıştır. Programın uygulayıcılarını belirlemek için “ Usta Öğretici Oryantasyon Eğitici Eğitimi Kursu” programı hazırlanmıştır. Başarılı Olmaları Durumunda Usta Öğretici Belgesi Almaya Hak Kazanır. Kurslara katılmak isteyenler bağlı bulundukları Halk Eğitim Merkezlerine başvurmaları gerekmektedir. Sınav sonuçları en az 2 hafta ile 3 hafta değişmektedir. Her Soru Puan Değerindedir. İşte Ustalık Öğretici Kursu Sınav Soruları cevapları.. Ayrıca soruların cevaplarını soruların bitiminde bulabilirsiniz. Sorularımız yenilenmektedir bizi takip etmeye devam edin.. 1. Soru Aşağıdakilerden hangisi kurumsal etik ortam için liderin yapmaması gereken davranıştır? A Etik ilkeleri herkesin bir numaralı sorunu haline getirir. B Herkesi bu konuda sıkı çalışmaya özendirir. C Bu ilkelere aktif bir ilgi duymayı özendirir. D Etik davranış ile performans arasındaki ilişkiyi önemsemez. 2. Soru Aşağıdakilerden hangisi iş yerlerinde etik değerlere uygun çalışma ortamını gerçekleştirmenin temel koşullarından değildir? A Etik ilkeler belirlenip ilan edilmelidir. B Çalışanlar bu konuda eğitilmelidir. C Davranışlar önemli değildir. D Çalışanlar yasal haklardan yararlanmalıdır. 3. Soru Beden dilinin günlük yaşantımızdaki önemini belirten söz hangisidir? A Beden dilini anlamak bir yetenektir. B Dil söylemezse beden söyler. C Beden dili bedenimizle verdiğimiz mesajdır. D Sözsüz mesaj bir mesaj türüdür. 4. Soru Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilimlerde kullanılan veri toplama yöntemlerinden biri değildir? A Görüşme B Anket C Karşılaştırma D Örnekleme 5. Soru Aşağıdakilerden hangisi yazılı norm değildir? A Yasa B Tüzük C Töre D Yönetmelik 6. Soru Aşağıdakilerden hangisinde yazısız normlar doğru olarak verilmiştir? A Yasa, töre, yönetmelik, kanun B Töre, gelenek, görenek, örf C Gelenek, yasa, yönetmelik, yasa D Yönetmelik, yasa, gelenek, töre 7. Soru Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırmaların ortak niteliklerinden birisi değildir? A Uzmanlık gerektirir B Ortak ölçütlere göre sınanabilir C Tarafsız ve sistemli bir süreçtir D Tüm alanlarda yöntem tektir 8. Soru Bir araştırma konusu aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olmak zorunda değildir? A Yeni ve özgün olmak B Uygulanabilir olmak C Bir amaç ve hipoteze sahip olmak D Yaygın kanılara ters düşmemek 9. Soru Aşağıdakilerden hangisi bir araştırma yöntemi değildir? A Deneysel araştırma B Tarihsel araştırma C Uzay araştırmaları D İstatistik araştırmaları 10. Soru Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırmaların amaçlarından biri değildir? A Bir sorunu çözmek B Yeni bir ürün ortaya koymak C Bulunan bulgulan raporlaştırmak D Yeni bir yöntem geliştirmek 11. Soru Aşağıdakilerden hangisi bir araştırma türü değildir? A Kütüphane araştırmalan B Laboratuar araştırmaları C Analitik araştırmalar D Piyasa araştırmaları 12. Soru Aşağıdakilerden hangisi eğitim performansı arttırma yöntemleri arasında gösterilemez? A Eğitimin planlanması ve tasarlanması B İhtiyacın belirlenmesi C Eğitimin gerçekleştirilmesi D Eğitimin yaygınlaştırılması 13. Soru Bireyin yönlendirilmesi ve yetiştirilmesi bilimini açıklayan en uygun terim aşağıdakilerden hangisidir? A Androgoji B Pedogoji C Sinergoji D Life-long education 14. Soru life – lon education biliminin en iyi ifade şekli aşağıdakilerden hangisidir? A Pedogojik ve Androgojik yaklaşımların bileşkesinden ortaya çıkan bilim dalıdır. B Güdüleme, öğrenme ve hatırlama kavramları üzerine inşa edilmiş bir insan kaynakları yönetimi terimidir. C İletişimde sürekliliği ifade eden bilim dalıdır. DBireyin yetiştirilmesi ve yönlendirilmesini kuramsallaştırmayı hedefleyen bilim dalıdır. 15. Soru Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırmaların amaçlarından biri değildir? A Bir sorunu çözmek B Yeni bir ürün ortaya koymak C Bulunan bulgulan raporlaştırmak D Yeni bir yöntem geliştirmek 16. Soru Aşağıdakilerden hangisi bilimsel araştırmaların ortak niteliklerinden birisi değildir? A Uzmanlık gerektirir B Ortak ölçütlere göre sınanabilir C Tarafsız ve sistemli bir süreçtir D Tüm alanlarda yöntem tektir 17. Soru Bir araştırma konusu aşağıdaki özelliklerden hangisine sahip olmak zorunda değildir? A Yeni ve özgün olmak B Uygulanabilir olmak C Bir amaç ve hipoteze sahip olmak D Yaygın kanılara ters düşmek 18. Soru Kurumlarda huzurlu ve verimli iş ortamını sağlamanın temel koşullarından biri de…………..uygun davranmaktır. Noktalı yerlere aşağıdaki seçeneklerden hangisi uygundur? A Hukuk kurallarına B Yasal ilkelere C Etik ilkelere D Toplumsal ilkelere 19. Soru Kurumsal bir etik anlayışın oluşturulması, kurumsal etik anlayışı hazırlarken; etik ilkelerin herkesin bir numaralı sorunu haline getirilmesini aşağıdakilerden kim gerçekleştirir. A Görevli B İdareci C Müdür D Lider 20. Soru Duygusal bağ ve sahiplenmeyi gösteren davranış hangisidir? A El ele tutuşma B Tokalaşma C Gülümseme D Yakınında durma 1D – 2C – 3B – 4C – 5C – 6B – 7D – 8D – 9C – 10D – 11D – 12D – 13B – 14A – 15D – 16D – 17D – 18C – 19D – 20A 1 – Aşağıdakilerden hangisi iş ortamında iyi iletişimin sağladığı kolaylıklardan biridir? A insanlar, ne yapmaları gerektiği konusunda açık bir bilgiye sahip değildir. B Çalışanların morali bozulur, verim düşer. C Kaynaklar, doğru zamanda doğru yerdedir. D Müşterilerde kötü bir izlenim oluşur ve sonuçta iş kaybı meydana gelir. 2 – Aşağıdakilerden hangisi grup iletişiminin etkinliğini artırmak için takip edilecek kurallardan biridir? A Birey kendini vurgulamalıdır. B Grup üyesinin düşünce ve görüşleriyle ilgili olarak söyledikleri, bir ihtiyaçla bağlantılı olmalıdır, C Belli bir zamanda söylenenler, sadece belli bir konu ile ilgili olmalıdır. Böylece grup söylenenleri daha iyi hazmedecektir, D Söylenenlerin grup üyeleri tarafından anlaşıldığından emin olmak için, konuşma özlü ve üyelerin anlayacağı dille yapılmalıdır. 3 – Aşağıdakilerden hangisi sözsüz iletişimin özellikleri arasında yer almaz? A Sözsüz iletişim etkilidir. B Sözsüz iletişim duyguları belirtir. C Sözsüz iletişim tek anlamlıdır. D Sözsüz iletişim belirsizdir. 4 – Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişimin avantajları arasında yer alır? A Verilen haberin anlaşılma derecesi denetlenebilir. B Söylenen kelimenin yazıyla ifade edilen bir kelimeye oranla, yanlış anlaşılma ihtimali daha yüksektir C Planlar, politikalar ve stratejilerle ilgili kalıcı ve uzun süreli iletişimler için uygun bir iletişim yöntemi değildir. D Alınan sözlü mesaj, zamanla ya tamamen, ya da kısmen unutulur veya değişikliğe uğrar. 5 – Aşağıdakilerden hangisi sözlü iletişim arasında yer almaz? A Yüz yüze görüşmeler B Halka hitaplar C Telefonla yapılan görüşmeler D Fotoğraflar 6 – Aşağıdakilerden hangisi iki yönlü iletişimin avantajlarından biri değildir? A iki yönlü iletişimde, tek yönlüden daha doğru iletişim kurulur, B iki yönlü iletişimde alıcı kendinden emindir ve güven duygusu içindedir. Mesajı daha doğru yargılama imkânına sahiptir, C iki yönlü iletişim, göreli olarak gürültü ve diğer başka dış faktörlerin etkisi altındadır. D iki yönlü iletişim, demokratik bir iletişim biçimidir. 7 – Aşağıdakilerden hangisi algılamanın dışsal faktörleri arasında yer alır? A Kişilik B İnançlar C Geçmiş tecrübeler ve alışkanlıklar D Hareketlilik 8 – Hedefin olumlu geri bildirimde bulunmasını sağlayabilmesi için, mesajın taşıması gereken özelliklerden biri değildir? A Kaynağın toplumsal statüsünü ifade etmelidir. B Hedefin tutum, inanç ve değer yargılarına uygun olmalıdır. C Hedefin ihtiyaç, istek ve amaçlarına uygun olmalıdır. D Hedefin toplum içindeki rollerine ve konumuna uygunluk göstermelidir. 9 – Aşağıdakilerden hangisi iletişim sürecinde kaynağın özelliklerinden biri değildir? A Kaynak rolüne uygun davranmalıdır. B Kaynak kodlama özelliğine sahip olmalıdır. C Kaynak tanınmamalıdır. D Kaynak bilgili olmalıdır. 10 – Aşağıdakilerden hangisi iletişim sürecinin temel unsurlarından biridir? A Kanal B Alıcı C Gürültü D Geri Bildirim 11 – Aşağıdakilerden hangisi iletişimin her hangi bir sosyal sistem içindeki temel fonksiyonları arasında yer almaz? A Haklı olma B Sosyalizasyon C Eğlence D Enformasyon 12 – Aşağıdaki ifadelerden hangisi iletişimi ifade etmez? A Örgütsel ve yönetsel yapının düzenli işleyişini sağlayan bir araçtır. B Bireysel davranışları görüntüleyen ve etkileyen bir tekniktir. C Sosyal uyum için gerekli bir sanattır. D Toplumsal yapı içinde önemli değildir. 13 – Bir grup fikir arasında mantık ilişkileri kurarak, sebeplerin ve sonuçların anlaşılmasını sağlayan teknik aşağıdakilerden hangisidir? A ilişki Diyagramı B Kuvvet Alan Analizi C Çoklu Oylama D Beyin Fırtınası 14 – Problemi tanımlamaya çalışırken sorduğumuz ” ne zaman” sorusu aşağıdakilerden hangisine yanıt bulmak içindir? A Problemi ne zaman çözeceğiz. B Problem ilk ne zaman ortaya çıktı ve yoğunlaştı. C Toplantı ne zaman D Ne zaman çözüm yoluna karar vereceğiz. 15 – Problem çözmeyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Problem çözmenin ilk aşaması problemi tanımlamaktır. B Problem çözmede grup çalışması yapmak faydalıdır. C işletmedeki her problem büyük ya da küçük olmasına bakılmaksızın çözülmelidir. D Problem çözümünden bahsetmek için en az uygulanabilir 2 alternatif olması gerekir. 16 – “Parmak uçlarını diğer kişinin avucuna bırakarak” tokalaşan kişi için yorumunuz ne olur? A Dengeli ve kendine güvenlidir. B Güçlü ve üstünlük duygusu yaşamaktadır. C Güvensiz, çekingen ve endişelidir. D Şiddete eğilimlidir. 17 – Kültürler arası benzerlik gösteren jest-mimik hangisidir? A Selamlaşma B Çağırma C Vedalaşma D Ağlama 18 – Ceket düğmeleri sıkı kapatılmış, kollar göğüste kenetli, vücudu uzağa çevirme, kapıya bakma ifadeleri hangi duygunun yaşandığını gösterir? A Öfke B Şüphe duyma C Rahatlık D Savunmaya geçme 19 – Göz temasından kaçınma aşağıdaki duygulardan hangisinin belirtisidir A Rahatlıkve açıklık B Suçluluk veya bir şey saklama duygusu C İş birliğine hazır olma D Kendine güvenme 20 – Aşağıdakilerden hangisi örgütsel iletişimde yazının öneminin artmasının nedenleri arasında değildir A Örgütsel yapılarda yaşanan büyük ölçekli gelişmler B Yönetimin profesyonel bir uğraş alanı olarak gelişmesi C Ekonomik yapı içerisinde bilgiye duyulan ihtiyacın azalması D Bilgi alanında artan uzmanlaşma 1C – 2A – 3C – 4A – 5D – 6D – 7D – 8A – 9C – 10B – 11A – 12D – 13A – 14B – 15C – 16C – 17D – 18D – 19B – 20C 1 3308 sayılı kanunun çıkış amacı aşağıdakilerden hangisidir? a. İşyeri sahiplerine ustalık, kalfalık ve usta öğretici belgesi vermek. b. Çırak, kalfa ve ustaların eğitimi ile okullarda ve işletmelerde yapılacak mesleki eğitime ilişkin esasları düzenlemek. c. Çıraklara, işyerlerinde öğretilemeyen pratik ve teorik bilgileri öğretmek. d. Hepsi doğrudur. 2 Çırağın tanımı aşağıdakilerden hangisidir? a. İşyerinde ustanın gözetiminde çalışan kişiye çırak denir. b. Bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazanmış bu meslekle ilgili iş ve işlemleri ustanın gözetiminde kabul edilebilir standartlarda yapabilen kişidir. c. Sözleşme esaslarına göre bir meslek dalında mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını iş içerisinde geliştiren kişilere çırak denir. d. Mesleki eğitim merkezine giden ve kişilere çırak denir. 3 Çırak ve kalfaların eğitiminden sorumlu olan kişiye ne denir? a Usta öğretici bEğitici usta cUsta dİşyeri sahibi 4 Çıraklara bir ay süreli yıllık izin ne zaman verilir? a. Her zaman b. Hiçbir zaman c. Teorik Eğitim olduğu zaman d. Teorik Eğitim yapıldığı zamanlar dışında 5 Karşılıklı anlaşarak sözleşmeyi fesheden taraflar kaç gün içerisinde Mesleki Eğitim Merkezi’ ne yazılı olarak bildirmek zorundadır? a 10 Gün b 3 Gün c 5 Gün d 1 Ay 6 Yeni davranışlar kazanma veya mevcut davranışları değiştirme yada geliştirmeye ne denir? a Anlatım b Öğrenme c Karşılaştırma d Soru 7 En iyi öğrenme şekli nasıl olmalıdır? a Tekrarla b Yaparak ve yaşayarak c Anlatımla d Soruyla 8 İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen bilim dalı hangisidir? a Psikoloji b sosyoloji c İş güvenliği d Ekonomi 9 Bilinmeyen bir değeri kendi cinsinden birim adı verilen bir değerle mukayese etme işlemine de denir? a Öğrenme b Sınav c Ölçme d Tekrar 10 Yapılan Ölçmenin neticelerinin yorumlanması ile bir sonuca, hükme, kıymete ve karara varılmasına ne denir? a Alıştırma b Değerlendirme c İş güvenliği d Öğrenme 11 Eğitimde bilgi konuları neyle ölçülür? a Yazılı-Sözlü sınavla b İtimatla c Tekrar d Hiçbiri 12 İş ve mesleklerin öğretilebilecek unsurlarını belirlemek amacı ile yapılan sistemli öğretim envanteri çıkarma işlemi aşağıdakilerden hangisidir? a İş ve meslek analizi b İstatistik c Tahlil d Çırakla ilgilenme 13 Aşağıdakilerden hangisi üretim mesleği değildir? a Mobilyacılık b Tesviyecilik c Garsonluk d Ayakkabıcılık 14 Bir kişinin kazanç sağlamak amacı ile yaptığı çeşitli seviyede bilgi beceri ve iş alışkanlığı gerektiren faaliyetlerin hepsi aşağıdakilerden hangisidir? a Analiz b Meslek c Yorulma d Üretim 15 Meslekler bölümlere ayrılırken aşağıdakilerden hangisi dikkate alınmaz? a. O mesleğin endüstri ve hayattaki bölümü b. Bölümün öğretim muhtevası c. O meslekte yetişen kişinin iş bulabilmesi d. Öğreticinin yeteneği. 16 Aşağıdakilerden hangisi iş alışkanlığı değildir? a Düzenli çalışma b Güvenli çalışma c Ekonomik çalışma d Sigara 17 Aşağıdakilerden hangisi usta öğreticide olmamalıdır? a. Mesleği ile ilgili yeterli bilgi b. İşyerinin kural ve kaidelerini bilmeli c. Çırakla senli benli olmalı d. Çırağa iş disiplini sağlamalı, önemini açıklamalı. 18 Meslek Analizi yapılırken yapılacak ilk iş hangisidir? a. İş alışkanlıklarının analizi yapılır b. Meslek ana bölümlere ayrılır. c. Üniteler işlemlere ayrılır. d. Teknik bilgiler analiz edilir. 19 İşi meydana getiren başlıca hareketlerin her birine ne denir? a İşlem basamağı b İşlem c Teknik bilgi d Analiz 20 Aşağıdakilerden hangisi usta öğreticinin görevlerinden değildir? a Eğitim b Ölçme-Değerlendirme c Organizasyon ve yönetim d Öğrenme 21 Yapma – Söyleme ile öğrenme oranı yüzde kaçtır? a %10 b %90 c %20 d %50 22 Hangisi beceri öğretiminde kullanılan metotlardan değildir? a Anlatım b Yazma c Gösteri d Soru-Cevap 23 “Çırakların eğitim ve öğretiminde tek silahımız …………………….. olmalıdır.” Cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir? a Sevgi ve ilgi b Merhamet c Ceza d Ödül 24 Öğrenilen konunun daha iyi pekiştirilmesi için verilen konulara ne denir? a Yazılı b Sözlü c Test d Ödev 25 İletişimde duyulan etkinlik oranı bakımından göz yüzde kaçtır? a %83 b%11 c %3-5 d %1-3 26 Aşağıdakilerden hangisi Anlatım metodunun sakıncalarından değildir? a. Gurup eğitiminde kolaylık sağlar b. Öğrencilerin aktif olmalarını azaltır. c. Ezberciliği teşvik eder d. Öğretilenler çabuk unutulur. 27 Öğrencilerin konuya karşı ilgilerinin en üst noktada olduğu öğretim metodu hangisidir? a Anlatım bSoru-Cevap c Demonstrasyon gösteri d Deney 28 Aşağıdakilerden hangisi üretim faktörlerinden değildir? a. Emek b. Amaç c. Toprak d. Sermaye 29 Maliyete etki eden faktörlerden işçilik kısmına aşağıdakilerden hangisi girer? a. Arazi b. Makine c. Ücret d. Takımlar 30 “Elde edilen ürünün meydana gelmesi ve pazarlanabilmesi için kullanılan ara malların ve unsurların parasal ifadesi,, tanımı aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır? a. Maliyet b. Üretim c. Planlama d. İş Analizi 31 Eğitime tabi tutulan çırakların davranışlarında oluşması gereken gelişmelerin ve değişikliklerin ölçülmesi hangi ölçme çeşidine girer? a. Fiziksel ölçme b. Ön değerlendirme c. Son değerlendirme d. Eğitsel ölçme 32 Çırağın iş alışkanlıklarının ölçülmesinde aşağıdakilerden hangisi yer almaz? a. Güvenlik kurallarına uyma b. Arkadaş çevresi c. Davranış alışkanlıkları d. Uygun araç-gereç seçimi 33 “Bir bilgiyi kişi yada kişiler arasında ortak kılmak.” İfadesinin karşılığı aşağıdakilerden hangisidir? a Ölçme b Kanal c İletişim d Öğrenme 34 Aşağıdakilerden hangisi haberleşme elemanlarından değildir? a Kanal b Kaynak c Alıcı d İş 35 Aşağıdakilerden hangisi İletişimi etkileyen faktörlerdendir? a. Fiziki Alış bozuklukları. b. Soyut kelimeler kullanmak. c. Yabancı kelimeleri sık kullanmak. d. Hepsi. 36 Aşağıdakilerden hangisi işbaşı eğitimi yönteminin basamaklarındandır? a Çırağı hazırlayın b İşi kendiniz yapın c işi çırağa yaptırın d Hepsi 37 Aşağıdakilerden hangisi iş kazası değildir? a. Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada olan kazalar. b. İş veren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla. c. Sigortalının yolculuk yaptığı sırada. d. Sigortalının işveren tarafından görevli olarak başka bir yere görevlendirildiği sırada. 38 Aşağıdakilerden hangisi kazaya neden olan faktörlerdendir? a Bilgisizlik b Dikkatsizlik c Emniyetsiz durumda çalışma d Hepsi 39 Kazaya en fazla neden olan faktör hangisidir? a insan b Makine ve Teçhizat c Fiziksel ortam d Aşırı gürültü ve sıcak. 40 Aşağıdakilerden hangisi iş kazalarını önleme tedbirlerinden değildir? a Planlama b Organizasyon c Eğitim d İşçi sağlığı Not Her Soru Puan Değerindedir. Usta Öğretici Kursu Sınavı Sorularının Cevapları 3. A 5. B Mühendislik Fakültesi Oryantasyon Sınav Soruları 1-İş kazaları neden kaynaklanır? a-Ortam koşullarından b-Tasarım hataları ve sistem aksaklıklarından c-İnsan faktöründen kaynaklı yetersizliklerden d-Eğitim ve denetim eksikliğinden e-Hepsi 2-Kişisel koruyucuların öncelikli amacı nedir? a-Hijyenik çalışma ortamı sağlamak b-İş güvenliği mevzuatı gereği kullanmak c-Çalışanları iş kazalarına karşı korumak d-Toplumu korumak e-Tezgahı korumak 4- Çevre politikasının temel önceliği nedir? a- Ekonomik verimliliğin sağlanması b- İnsan sağlığının korunması c- Çevresel zararların ortadan kaldırılması d- Estetik değerlerin korunması e- Kültürel değerlerin korunması 5- Aşağıdakilerden hangisi çevre sorunlarının önlenmesi için gerçekleştirilecek faaliyetler arasında öncelikli değildir? a- Doğal kaynakların etkin kullanımının sağlanması b- Sera gazı emisyonlarının azaltılması c- Tehlikeli atıkların ve ambalaj atıklarının birlikte toplanması d- Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması e- Çevre yönetim sistemi ve politikalarının uygulanması 6. Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliği’ne göre renkleri ve anlamlarını eşleştiriniz. a-Mavi …. Uyarı b-Sarı …. Yasak c-Kırmızı …. Emredilen zorunlu yapılması gereken davranışlar d-Yeşil …. Acil durum
duygusal bağ ve sahiplenmeyi gösteren davranış