Qo1k6M. Haberler > Vitor Pereira "Beşiktaş Maçı Sonrası 'Türkiye'de Çalışacağım' Dedim" - 1801 Fenerbahçe'nin Portekizli Teknik Direktörü Vitor Pereira, kampta basın mensupları ile sohbet ederek hayatından kesitler verdi ve agresif yapısının neden kaynaklandığı anlattı.'Benim çocukluğumun geçtiği yerde yarışma vardı her zaman birbirimizle mücadele içindeydik. Ben yarışmacı bir hocayım, bunu takıma yansıtmanın tek yolu da kendim agresif olmamdan geçiyor' diyen Pereira şunları anlattı'Sosyal bir hayatım yok. Tek bir yol biliyorum bu hayatta. Ev-antrenman-ev... Başka bir şeye zamanım yok zaten. Antrenmanda ve maçta sonuna kadar agresifliğimi göstermeye çalışıyorum. Benim için duyguları göstermenin, futbolu oynamanın tek yolu bu. Başka bir yol bilmiyorum. Eğer bir agresif takım istiyorsam bunu kendimden başlatmak gerekiyor. Kendi agresifliğimi kendi isteğimi oyuncularıma göstermek zorundayım. Tüm antrenmanlarım bir yarışma şeklinde geçiyor. Ben yarışmacı bir hocayım bunu takıma yansıtmanın tek yolu da kendim agresif olmamdan geçiyor. Ben bu yolu tercih ettim''Büyüdüğüm yerde herkes çalışmak zorundaydı, ailesine bakmak için. Şu andaki karakterim bu şekilde oluştu''Hayatımdan bir bölüm paylaşacağım; ben balıkçıların olduğu bir bölgede doğdum. Benim büyüdüğüm yerde yarışma vardı her zaman birbirimizle mücadele içindeydik en küçük şey için de aramızda bir mücadele olurdu. Çocukluğumdan beri bu mücadeleci yapıya alıştım. Ekmeğimizi taştan çıkarır, en küçük şeye ulaşmak için birbirimizi alt etme çabası gösterirdik. Çok fakir bölgeydi hiç kimse üniversite okuma şansı bulamazdı sürekli mücadele etmek zorundaydık sabahtan akşama herkes çalışmak zorundaydı ailesine bakmak için. Şu andaki karakterim bu şekilde oluştu. Bu mücadeleci bölgede büyüyerek oluştu yapım.''hep mücadele ederek hep savaşarak bir yerlere geleceğime kendime söz verdim''Gerçekten zor durumdaydık, geçinemiyorduk. Benim ailem orta düzey gelirli bir normal aile. Ben o bölgede çocukluğumu geçirirken kendime bir söz verdim. Ben kariyerimi adım adım mücadele ederek çizeceğim bir gün üniversite okuyacağım gerekli kurslara gideceğim hep mücadele ederek hep savaşarak bir yerlere geleceğime söz verdim. Gerekli üniversiteyi okudum, kurslara gittim. 15 yıl üniversitede hocalık yaptım. Adım adım kariyerimi çizmeye başladım. 2. Lig'de çalıştım, hep adım üzerine koyarak gittim. Şampiyonluklar yaşadım. Bugün arkada baktığımda çizdiğim yolda gurur duyuyorum. Hiç kimsenin torpili olmadan hiç kimseyi araya sokmadan sıfırdan başlayarak kendi mücadelemle bugünlere geldim. Çocukluğumda kazandığım bu mücadeleci yapıyla buraya geldim. Bana inanmayan insanlar vardı ama ben hep inandım, bugün gururla söylüyorum ki geldiğim noktadayım''HERKESE AÇIK BIRIYIM, SAYGI GÖRDÜĞÜM HERKESE SAYGI GÖSTERİRİM''Ben herkese açık olmaya gayret gösteriyorum, yüz yüze konuşuyorum. Bana saygı duyuluyorsa ben de karşımdakine saygı duyarım. Kendimden eminim bu saygıyı herkese göstermeye gayret gösteririm. Yarışmacı ruhuma inanıyorum oyuncuma ve şu anda içinde bulunduğum kulübe inanıyorum ve güveniyorum. Kupalar kazanmaya devam etmek istiyorum. Benim için en önemli nokta bu olacak. Kariyerimde kazandığım kupalara devam etmek istiyorum. Duygusal bir insan göreceksiniz duygu yoğunluğu fazla bir insan göreceksiniz. Bana saygı duyulduğu sürece hiçbir kişiye saygısızlık yapmam. Ben de herkesi .aynı saygı gösteririm. En aşağıda en yukarıya aynı bu takımda saygıyı gösteremeye çalışacağız. Saygı gördüğüm herkese saygı gösteririm''NANİ İLE İLGİLİ, IMZAYI ATMADAN KONUŞMAM''Nani imzaladı mı, imzaladıysa söyle konuşayım. Ben konuştum, oyuncu geldi sonra başka kulübe gitti, boşu boşuna fikri belirtmiş olurum. Bana desinler imzaladı, gelsin buraya, bundan önce inanmıyorum. İmzalasın sonra konuşacağım.''ATLETİZM ANTRENMANI DEĞİL FUTBOL ANTRENMANI YAPIYORUZ''Takımın çok uzun bir zamana ihtiyaca yok hazır olabilmek için. Antrenmanlarda asla zaman kaybetmiyoruz. Hiçbir şekilde Zamanı boşa harcamadan atletizm antrenmanı değil futbol antrenmanı yapıyoruz. Bu şekilde devam ediyoruz. Benim takımdan istediklerim, fikirlerim net. Onlarla bunu paylaşıyorum. Aynı gazetecilik gibi , teknik direktörlük de hem yetenek gerektirir hem tecrübe gerektirir. Tecrübe de yıllarla edinilir, tecrübemi bu takıma katmaya gayret gösteriyorum. Biz hep salona girelim kuvvet çalışalım. Sahaya çıkalım koşalım koşalım. Ama şimdi görüyorlar ki sürekli maç maç maç. Devamlı futbol oynuyoruz. Ve eğer futbolcu antrenmana çıkarken bilirse sahaya çıktığında en büyük tutkusu olan şeyi yapacak, futbol oynayacak o zaman doğal olarak o motivasyon ortaya çıkar' 'TAKIMIN SEVIYESI GAYET İYİ DURUMDA''Şu andaki seviyesine baktığımda takımın çok fazla zamana ihtiyacı yok. 28'inde Şampiyonlar Ligi'nde çok önemli bir maç oynayacağız. Tabii ki isterim 6 haftalık bir süre olmasını isterdim. Biz hazır olmak zorundayız o maça olabilecek en yüksek seviyede hazır olacağız. 'TAKIMDAN AYRILAN FUTBOLCULAR SISTEME UYGUN DEĞİLDİ''Bir kulübe gelince kulüpteki mevcut yapıyı kendi fikirlerinizle bir araya getirerek değerlendirirsiniz. Yıllardır oluşmuş bir oyun fikrim var. 15 yıldır hocalık yapıyorum ve üstüne kata kata bir oyun fikri oluşturdum. Size dürüstçe söyleyim oyuncular hakkında nasıl karar vediğime. oyunculara bir analiz yapıyorum. Ve bu analizleri yaptığımda şöyle düşünüyorum. Bu oyuncu bizim oynamak istediğimiz sisteme uygun mu? Sahaya yansıtmak istediğimiz fikre uygun mu? Eğer uygunsa bu oyuncuyla devam ediyorum. Sadece buna bağlı olarak seçim yapıyorum. Bu seçimim her zamam böyle oldu bizim sistemimize uyar mı diye. Benim kıstasım bu''Terraneo'nun sorumlulugu bana iyi oyuncular getirmek''Başkanımız ve Giuliano Terraneo ile bu konuda sürekli fikir alış verişi yapıyoruz. Ama benim istediğim her pozisyonda iki oyuncuya sahip olup o rekabetle takımın seviyesini yukarı ve örnek aldığı teknik adam var mı?'Ben bu işe şöyle bakıyorum. hoca ve oyuncu diye ayırmıyorum. Ben sahaya çıkan ürüne bakıyorum. Hocayla takımın birlikteliğine bakıyorum. Yıllar öncenin Sacchi'li Milan'ı çok beğenirdim. Guardiola'yı Barcelona'dayken çok beğenirdim. Porto'daki şampiyonlar ligini kazanmış Mourinho'yu çok beğenirdim. Mesela aynı şekilde iki yıl önce Dortmund'un oyunun çok beğenirdim büyük başarılar elde ettiler. Her zaman aynı hoca aynı takım ortaya aynı ürün çıkmıyor. Önemli olan ortaya çıkan oyundur. Ve takımın hep birlikte ortaya çıkardığı o emeğin sonucu ortaya koyduğu uyumdur. Ben hocalar diye ayırmıyorum. Aynı hoca başka kulübe gider başarısız olur. Ben futbola aşığım. Futbol benim tutkum. Beni yıl içinde eleştireceksiniz. Bazen sizin bir fikriniz olacak ben sizden farklı düşüneceğim. Ama bir şeye emin olabilirsiniz. Ben burada iyi futbol oynatmak için her şeyi yapacağım. Ofansif ve agresif oynamaya çalışacağız. Burada bulunduğum ilk günden son güne kadar yapmaya çalışacağımı en önemli şey bu olacak. Bundan emin olabilirsiniz. İnsanız istediklerimizi bazen yapabiliriz bazen yapamayız. Ama net olan bir şey var benim felsefem iyi futbola saygı duyan bir felsefe. Yabancı kuralı nedeniyle gönderileceklere ne zaman karar verilecek?'Aslında bu konuya da sportif direktörümüzle beraber karar vereceğiz. Ama benim oyuncularımdan beklediğim şu mücadele ve karakter. Benim istediğim mücadeleyi sahaya yansıtabilen benim istediğim şekilde karaktere sahip olan oyuncular, benim kıstaslarım içinde olanlar, başarılı oyuncu grubuna girecektir. Basit bir karar olacak. Futbol adaletsiz bir oyun. Bazen öyle bir durumlar oluyor ki o mücadeleye sahip ve o yarışmacı ruha sahip oyuncular da dışarıda kalmak mecburiyetinde kalıyor. Çünkü burada bir karar vermek mecburiyetindeyiz. Ve bende bu kararları verebilmek için buradayım. Mesela Pazar günü maçımız var. iki oyuncumuz var. iki oyuncuda da istediğim her şe var. Ancak sadece birini seçebilirim futbolun adaletsiz yönü bu. Ancak çalışan oyuncu bir gün şansı bulacaktır.''PORTO'NUN BAŞINDAYKEN BEŞİKTAŞ MAÇI SONRASI BİR GÜN TÜRKİYE'DE ÇALIŞACAĞIM DEDİM''Porto ile burada Beşiktaş'a karşı bir maç yapmıştık. O zaman Porto'da çalışıyordum. O maç için Türkiye'ye geldiğimizde maçtan sonra kendime bir söz verdim. Ben bir gün gelip burada bu ülkede çalışacağım. Neden açıklayayım çünkü buradaki tutku, çoşku futbola duyulan aşktan çok fazlasıyla etkilendim. Buradaki taraftardan fazlasıyla etkilendim. Türk taraftarların beni büyülemesiyle İstanbul gibi güzel bir şehri gördükten sonra bir gün Türkiye'ye gelip çalışacağım dedim.''FUTBOL ILE İLGİLİ HİÇBİR ŞEYDEN KORKUM YOK''Hiçbir şeyden korkum yok. Futbolla ilgili hiçbir korkum yok. Hayatımdaki tek korkum çocuklarımın ailenin sağlığına bir şey olacak mı. Futbol keyif alınması gereken bir oyundur. Benim için haftanın en iyi günü maç günündür. Ben her maç günü sadece ilk defa oyun oynayacak arkadaşlarıyla sokağa çıkıp top oynayacak bir çocuk gibi heyecanlanırım. Ben kupalar kazanmak istiyorum başarılı olmak maç kazanmak hedefe ulaşmak istiyorum. Bu çalıştığım her kulüpte böyle oldu, böyle olmaya devam edecek. Ben hırsımı her yere taşıdım kendime olan güvenimi hiçbir zaman kaybetmedim asla hiçbir korkum yok. Sizle bir maç yapsak ben o maça bile kazanmak için çıkarım. Benim doğam bu, bunu asla değiştiremezsiniz.''TARAFTAR İYİ FUTBOLUMUZLA İKNA EDECEĞİZ''Eğer bir taraftar olsaydım stada gittiğimde takımım beni etkilesin takım oyunu domine eden bir oyun oynasın etkileyici, ofansif, agresif bir oyun oynamasını isterdim. Ben taraftarın yerine koyduğumda böyle düşünüyorum. Stattan ayrılırken takımımla gurur duyarak ayrılmak isterdim. Mücadele ederek büyüdüm bugünlere geldim. Taraftarı lafla değil oynayacağımız oyunla ikna edeceğiz. İyi oynamak zorundayız ki taraftar gelsinler. Takım iyiyse taraftar gelir takım kötüyse gelmez. İyi sonuçlar alırsak iyi oyun oynarsak taraftarımızın desteği arkamızda olacak''SAHANIN İÇİNDE KOŞMAK LAZIM, AMA SAHANIN ETRAFINDA DEĞİL''Futbolda yolunuzu seçmek zorundasınız. Futbolda kesin doğru , kesin yanlış diye bir şey yok. Hedefe farklı yollardan ulaşabilirsiniz. Ben bu yolu seçiyorum başka bir arkadaşım farklı yolu seçiyor. Önemli olan hedefe ulaşmak. Ama benim seçtiğim yol benim alabileceğim en iyi hedefleri getirdi. Önemli olan sahadaki organizasyon. Koşun ama futbol içinde koşun futbol oynayarak koşun. Saha etrafında koşmak değil benim yapmaya çalıştığım. Ben futbol içinde koşmaktan bahsediyorum. Örneğin bir piyanist saatlerce piyanonun başında çalar ama kalkıp hiçbir zaman piyanonun etrafında koşmaya başlamaz. Futbol da aynı şekildedir. Sahanın içinde koşmak lazım ama sahanın etrafında değil'DHA Zeynep TOKERCazzip Project’ten tanıdığımız Aslı Özer, solo kariyerinde yeni üretimler yayımlamaya devam ediyor. Aldırmam ki isimli single çalışmasıyla dinleyicisiyle buluşan Özer, parçanın klip çalışmasını Santa Monica’da görmüş olduğu patencilerden ilhamla oluşturdu. Detaylar röportajımızda!ο Kurumsal bir şirkette çalışırken bir yandan da müzik yapıyordunuz ve aslında yakın bir zaman içerisinde kurumsal hayatı bırakıp sadece müziğe yöneldiniz. Bu kararı aldığınız o ilk anı’ hatırlıyor musunuz? Ne oldu da kurumsal tarafı tamamen bırakıp sadece müziğe yönelmeye karar verdiniz? Bu kararı aslında işe başladığım ilk gün, yani on iki sene önce almıştım. Her gün kurumsal hayatı bırakıp müziğe yönelmem için fırsattı ancak durum öyle olmadı. Şartlar, kurumsal hayatın içine alan ilginç dünyası ve beraberinde kurduğum güzel arkadaşlıklarım birkaç sene para biriktirir sonra müzik okumaya giderim diye çıktığım yolu başka bir yere evirdi. Müziği hiçbir zaman bırakmadım, iki mesleği bir arada götürüyordum. Ancak yapmak istediğim mesleğe verdiğim emek ve üretim süreci için harcamam gereken enerji bölündüğünden, bu duruma bir nokta koymak istedim ve hayallerimin peşinden koşmaya karar Aldığınız kararı uyguladığınızda, yani istifa ettiğinizde endişeleriniz oldu mu? Özellikle de Türkiye’de müzisyenlere karşı sergilenen tutum ilerledikçe bırakabilme ihtimalimin daha da zorlaştığını, endişelerimin daha da arttığını fark ettim. Çünkü konfor alanıma iyice yerleşmiştim ve buradan çıkma cesaretim zaman geçtikçe azalıyordu. Ama bir gerçek vardı ki ben istediğim hayatı yaşamıyor, gün geçtikçe hayallerimden uzaklaşıyordum. Bunu fark edip net istifa kararını aldığımda pandemi başladı. Dolayısıyla kararımı iki sene daha ertelemek zorunda kaldım mesela. Şu an duruma baktığımda ise bu endişelerin yersiz olduğunu görüyorum. O zaman pandemi diye erteledim, şimdi ise ekonomik kriz hiç görmediğimiz kadar vahim durumda. Bitmiyor yani, endişe etmek için sebep hep var. Dolayısıyla ha şimdi ha sonra diye takılıp vakit kaybetmektense bu zamanı hayallerimi nasıl gerçekleştiririm diye düşünüp çalışmaya harcamak daha Pandemi hayatınızda birçok dönüm noktalarını barındıran bi’ dönem olmuş. Hali hazırda grubunuz Cazzip Project ile üretim yaparken, bunun yanına bir de solo parçalarınızı da eklediniz. Solo bir kariyer inşa etmek hep aklınızda olan bir şey miydi yoksa o an şartlar bunu gerektirdiği için böyle bir sürece girdiniz?Pandemiyi bir şekilde fırsata çevirdim diyebilirim. Eve kapandığımız dönem bana müziğime zaman ayırabilmem için bir imkân sundu, ben de olabildiğince kendimi üretime adadım. Solo kariyer yapmak çok da aklımda olan bir hayal değildi açıkçası. Vokalli bir proje yapma kararı alınca bunun solo olmasının daha sağlıklı olacağını düşündüm ve hayata Cazzip Project ile enstrümantal bir müzik yaparken, şarkı söylemeyi deneyimlemek size nasıl bir tecrübe kattı? İkisinin çalışma disiplini birbirinden çok mu farklı?Cazzip Project’in müziği teknik olarak ileri seviye bir müzik. Beste yapısından çalım tekniğine, kayıt sürecinden canlı performansına çok detaylı düşünülmüş ve iyi kondisyon isteyen bir projeydi o. Bir de enstrümantal müzikte duyguyu sözler olmadan vermeye çalışırken vokalli projede duyguları bayağı bağıra bağıra dile getiriyorsunuz. Bu açıdan baktığımızda ikisi birbirinden çok farklı. Geçiş sürecinde biraz afalladığımı bile Solo projenizin tanıtım metninde yer alan soruyu size sormak istiyorum; Hayatınıza baktığınızda ne görüyorsunuz? Hayatıma baktığımda kendi olmak için ciddi mücadele vermiş bir insan görüyorum. Bu mücadelede çok yara almış, üzülmüş olsam da asla vazgeçmedim. Çünkü benim en büyük meselem kendim olabilmemdi. Eğer bu mücadeleyi bıraksaydım çok mutsuz olurdum. Şimdi ise kendimden eminim. Gücümden eminim. Düşmekten veya hata yapmaktan korkmuyor, mükemmel olmaya çalışmıyorum, sadece deneyimliyorum. Korku frekansıyla beslenip zindanıma hapsolacağıma korkmayıp kendim olmayı tercih ederim. Zaten bu noktada da hayat değişiyor, size olan desteği artıyor çünkü artık Aldırmam ki parçanızı klip çalışmasıyla birlikte müzikseverlerle paylaştınız. Parçanın arka planında Berk Kula, Efe Demiral, Ahmet Gökhan Coşkun gibi önemli isimler yer alıyor. Hazırlık aşamasını ve üretim sürecini sizden dinleyebilir miyiz?Evet, beraberinde benimle prodüktörlük koltuğunu paylaşan ve aynı zamanda davulları çalan Ertuğrul Biber ve basta Eren Turgut var. Ekibin özelliği bence şu hepimiz aynı bakış açısı ve çalışma disiplinine sahibiz. Herkes işinin ehli müzisyen ve elinden gelenin en iyisini ortaya koyuyor. Bir kere müziği ortaya çıkartırken heyecanlanıyoruz ve memnun olana kadar çalışıyoruz. Dolayısıyla parça ilk oluşumundan son haline gelene kadar o kadar güzel eviriliyor ki dinleyici muhteşem bir emeğin sonucunu dinlemiş Hem klip içerisinde hem de kapak fotoğrafında sizi patenle görüyoruz. Yazın geldiğini gördüğümüz, kıpır kıpır bir parça ve klip ama yine de kapakta da paten’ görmemizin özel bir nedeni var mı? Geçtiğimiz Kasım ayında California’ya gitmiştik. Santa Monica sahili o kadar güzel bir yer ki her akşam üstü patenciler, longboardcular bir araya geliyor, mor – pembe gün batımının altında okyanus kenarında kayıyorlardı. Bu manzara hayatımda gördüğüm en keyifli manzaralardan biriydi diyebilirim. Bunun ilhamıyla benzer bir konsepti Aldırmam ki’nin klibi ve görsellerinde kullanmak istedim. Hatta bu keyifli anı dinleyicilerle paylaşmak istedim ve konsepti bu şekilde Önümüzdeki süreçte planlarınız neler?O kadar çok parça besteledim ki hepsini tek tek dinleyiciyle buluşturmayı hedefliyorum. Güzel projelerim var. Bir konsept Türkiye özelinde olurken diğer bir konsept çok farklı olacak. Sene sonuna doğru adımlarını duymaya başlarsınız o yüzden şimdilik sürpriz olarak kalsın diyorum. Bakalım neler olacak. 0852 Bu kadar tartışılmasına rağmen hiçbir teknik adamın vazgeçemediği genç futbolcu, kendinden emin bir şekilde yoluna devam ettiğini belirterek, eleştirilerden olumsuz etkilenmediğini ifade etti. Bu kadar tartışılmasına rağmen hiçbir teknik adamın vazgeçemediği genç futbolcu, kendinden emin bir şekilde yoluna devam ettiğini belirterek, eleştirilerden olumsuz etkilenmediğini ifade etti. Çalhanoğlu, şunları söyledi MİLAN'DA DA BANKO OYNUYOR"Herkes 10 numarayı farklı görüyor. Ben 10 numarayı giyiyorum ama hep mücadele ediyorum. İstesem daha rahat oynayabilirim. Arkaya, defansa çok yardım etmeye geliyorum. İstatistiklere bakın. Sahada görülmeyen şeyler var. Duygusal olduğum doğrudur. Bazen evet çok düşünürüm. Ama ben hiçbir zaman kafamı eğmem. Kendimden çok eminim. İstatistiklere baktığınız zaman her maçta oynadım. Hem kulüpte hem de burada oynuyorum. Milan'da dört hoca ile çalıştım, hepsi oynattı. Burada da oynuyorum. Dediğim gibi bazen görmedikleri şeyleri sahada mücadele olarak gösteriyorum. Hiçbir zaman pes etmem. Kendimden şüphem yok. Güveniyorum kendime."BÜYÜK KONUŞMAK İSTİYORUMÇalhanoğlu, A Milli Takım'da çok genç ve arzulu bir jenerasyonun yakalandığını belirterek, "Büyük konuşmak istiyorum. Bu jenerasyon çok farklı, çok genç. İstekli arzulu. Her maçta da hissettirdik bunu. Özellikle Fransa karşısındaki iki maçta gösterdiğimiz performansımız çok iyiydi. Büyük ülkelere kafa tutabiliriz" diye konuştu. Kaynak Hürriyet Milan, Spor, Son Dakika Son Dakika › Spor › Çalhanoğlu Kendimden eminim, kafamı öne eğmem - Son Dakika Bu haber Hürriyet tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. Hürriyet tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı Hürriyet kurumudur. Son Dakika Futbol Federasyonu Başkanvekili Göksel Gümüşdağ, iddianamede 'şike girişimi' ile suçlandı. Habertürk'e konuşan Göksel Gümüşdağ, "Şaşkınım ama kendimden eminim. Neden istifa edeyim" dedi... Türk futbolunun birbirinden önemli aktörlerinin suçlandığı iddianamede en çok dikkat çeken isimler biri de Göksel Gümüşdağ oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanlığı görevini üstlendikten sonra Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'na giren Gümüşdağ, suçlananlar arasında yer aldı. TFF'de 'Başkanvekili' sıfatıyla görev alan Gümüşdağ, 'şike girişimi' ile suçlandı. 3 Temmuz'da başlayan soruşturmanın birinci ve ikinci dalgasında ismi geçen ancak Savcı Mehmet Berk tarafından sorgulanmayan TFF Başkanvekili Gümüşdağ, geçtiğimiz ay içinde savcılığa davet edilmişti. Bu gelişme sornası Göksel Gümüşdağ'ın TFF'deki görevinden istifa ettiği haberleri gelirken, HABERTÜRK'e konuşan Gümüşdağ, "Enteresan gelişmeler oldu. Neyle suçlandığımı bile bilmiyorum. Şaşkınım. Ama kendimden eminim, rahatım. Neden istifa edeyim. Süreci bekleyip göreceğiz. Allah'ın izniyle alnımızın akıyla çıkacağız" ifadelerini kullandı. TARİHİ KARAR HAZİRAN'DA TFF, şike ve teşvik ile ilgili tarihi kararını büyük olasılıkla haziran ayı başında alacak. Gizliliğin ortadan kalkacak olması nedeniyle soruşturmayı daha da derinleştirecek olan federasyon, şike soruşturmasında adı geçen kişilerin tek tek ifadesini alacak ve ilgili kulüplerle de resmi yazışma yapacak. Etik Kurulu, büyük olasılıkla mart ayı içinde kapsamlı bir rapor sunacak. Bu kurul, şike ya da teşvik ile ilgili olarak bir mütalada bulunacak. Küme düşme ya da ömür boyu hak mahrumiyeti ile ilgili tarihi kararları Disiplin Kurulu haziran ayında verecek. Kararların Tahkim Kurulu'nda kesinleşecek olması nedeni ile tahmini eylül ayında süreç tamamen bitecek. Ersin ERCAN/ZONGULDAK, DHAOluşturulma Tarihi Ağustos 08, 2012 1757ZONGULDAK’ta, uyuşturucu madde kullandığı gerekçesiyle açığa alınan emniyet amiri 34 yaşındaki test sonuçlarında uyuşturucu madde kullanmadığının ortaya çıktığını söyledi. "Ben hayatımda uyuşturucu kullanmadım. Soruşturma sonunda aklanacağıma yüzde yüz eminim ve görevime döneceğim" uyuşturucu kullanıcılarına yönelik teknik takibi sonucu geçen cumartesi gerçekleştirdiği operasyonda, İl Emniyet Müdürlüğü Stratejik Geliştirme Büro Amirliği’nde görev yapan ve 6 kişi gözaltına alındı. ’Bonzai’ adlı uyuşturucu madde kullandığı ileri sürülen şüphelilerden poliste verdiği ifadesinin ardından Cumhuriyet Savcısı’nın talimatıyla serbest bırakıldı. Diğer 6 kişi de çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest başlatılan idari soruşturma kapsamında açığa alınan emniyet amiri üzerinde, arabasında ve evinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunmadığını, Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde yapılan test sonuçlarında da uyuşturucu kullanmadığının ortaya çıktığını söyledi. Olay günü komşusu olan 18 yaşındaki ve arkadaşı ile plaja gittiklerinde arabadan indikleri sırada polisin baskın yaptığını anlatan şöyle dedi" yanına uyuşturucu madde almış. Ama benim haberim yok. Emniyet’te iç çamaşırıma varana kadar aradılar. Arabam 6 saat boyunca arandı. Evimi aradılar. Ne arabamda, ne üzerimde, ne evimde hiçbir şey bulunmadı. Emniyet’te 20 saat bekletildim. Ben hiçbir şekilde uyuşturucu madde kullanmadım. Test sonuçları da negatif çıktı. Benim o arkadaşlarla aynı ortamda bulunmam sıkıntı oldu. Hayatımın hiçbir döneminde uyuşturucu kullanmadım. Ben şehit çocuğuyum. 15 yıllık meslek hayatımda hiç böyle bir şey başıma gelmedi." idari soruşturma kapsamında açığa alındığını hatırlattı. "Ben soruşturma sonunda aklanacağıma yüzde yüz eminim. Tekrar görevime döneceğim. Çünkü kullanmadığım ortada" basında kendisinin uyuşturucu madde bağımlısı gibi gösterildiğini savundu. "Son 1 haftadır çok zor günler geçiriyorum. Çok yıprandım. İnşallah aklanacağım" diye yıl önce Zonguldak’a atandığını ve mobese bölümünde görev yaptığını anlatan 25 gün önce Stratejik Geliştirme Büro Amirliği’ne atandığını sözlerine ekledi.

takımım yok tek kendim kendimden eminim