FâtırSuresi Türkçe Meali, Fâtır Suresi'nin yazılışı okunuşu ve anlamı, Fâtır Suresi sesli dinle Fâtır Suresi, 32. Ayet Meali; Fâtır Suresi, 33
FatihaSuresi Tefsiri 1- Bismillahirrahmânirrahîm: Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle. Nahl suresi, 98. ayette "Kur’an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın" şeklinde buyurulduğu için Kur’an okumaya başlayanlar, besmeleden önce "euzü" ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmektedirler.
35Fatır Suresi 32. Ayeti Kerime Mealleri: A. GÖLPINARLI : Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize mîras bıraktık; derken onlardan nefsine zulmeden var ve onlardan mutedil hareket eden var ve onlardan, hayırlarda herkesten ileri giden var Allah izniyle; işte bu, pek büyük bir lütuf ve ihsândır.
İbniKesir: Sonra Biz; kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine zulmedicidir, kimi de muktesiddir. Kimi ise Allah´ın izni ile hayırlara koşandır. İşte bu; büyük lutfun kendisidir. Meallere göre Fâtır Suresi 32. Ayet. Tüm Mealler: Fâtır 32. Elmalılı Hamdi Yazır (Orijinal): Fâtır 32.
Kuran Meali ve Tefsiri. Kuran Meali ve Tefsiri. Hac Suresi 36. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri. 05 Haziran 2021. Hac Suresi 36. ayeti ne
FatırSuresi Tefsiri Elmalı Tefsiri 2- Onun için şartı ifade eden edat, Allah insanlara rahmetinden her neyi açarsa, hazinesinin rahmetinden herhangi bir rahmeti, maddî veya manevî herhangi lutfu ve nimeti açar salıverirse, artık onu, o rahmeti başka tutacak yoktur.
CzoS. Fâtır Suresi 32. ayeti ne anlatıyor? Fâtır Suresi 32. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...Fâtır Suresi 32. Ayetinin Arapçasıثُمَّ اَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذ۪ينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَاۚ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ۚ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۚ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِاِذْنِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَب۪يرُۜ Fâtır Suresi 32. Ayetinin Meali AnlamıSonra o kitaba kullarımızdan seçtiklerimizi mirasçı yaptık. Onlardan kimi vardır, kendi kendine zulmeder. Kimi vardır, dengelidir, orta yolu tutar. Kimi de vardır, Allah’ın izniyle her türlü hayırlı işlerde önde koşar. İşte en büyük lutuf Suresi 32. Ayetinin TefsiriKur’ân-ı Kerîm, kendinden önceki ilâhî kitapları tasdik eden; onların tahrif ve tebdile uğrayan kısımlarını tashih eden gerçek ilâhî kelâmdır. Allah’tan Peygamberimiz vahiy yoluyla gelmiştir. Cenâb-ı Hak bu Kitâb’ı Muhammed ümmetine miras bırakmıştır. Resûlullah Efendimiz bu konuda şöyle buyurur “Bir kimse, ilim elde etmek arzusuyla bir yola girerse, Allah o kişiyi cennetin yollarından birine sevkeder. Melekler yaptığından hoşnut oldukları için ilim öğrenmek isteyen kimsenin üzerine kanatlarını gererler. Göklerde ve yerde bulunan her şey, hatta suyun altındaki balıklar bile âlim için Allah’a istiğfar ederler. Âlimin âbide üstünlüğü, dolunayın diğer yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Âlimler, peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, mîras olarak altın ve gümüş bırakmazlar; onlar ilmi miras bırakırlar. Kim bu mîrâsı alırsa, büyük bir nasip almış olur.” Ebû Dâvûd, İlim 1/3641; Tirmizî, İlim 19/2682 Kur’ân-ı Kerîm’e mirasçı olan Muhammed ümmeti, Allah Teâlâ’nın kulları arasından seçtiği bir ümmettir. Nitekim, “Böylece sizi, bütün insanları kontrol edip gözetim altında tutasınız, Peygamber de sizi gözetim altında tutsun diye ölçülü, dengeli ve örnek bir ümmet kıldık” Bakara 2/143, “Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz” Âl-i İmran 3/110 ayetleri de bu ümmetin, diğer ümmetler arasından seçilmiş özel bir ümmet olduğunu açıkça beyân eder. Kur’ân-ı Kerîm’e vâris olan bu ümmetten her bir fert ona aynı ihtimamı gösteremeyecektir. Onlardan bir kısmı kitaba vâris olduğu halde onu gereği gibi tilâvet etmeyecek, emir ve yasaklarına uygun hareket etmeyerek nefsine zulmedecek; kimi de muktesid, orta yerde gâh amel edecek gâh etmeyecek; kimisi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri gidecektir. İşte hayırlar da öne geçen bu kimseler gerçek peygamber vârisi olarak halkın önderleri olacaklar ve “Üçüncü zümre sâbikûn»; dünyada hayırlı işlerde öne geçenlerdir ki, onlar âhirette mükâfatda da öne geçeceklerdir. İşte bunlar mukarrabûn»; Allah’a en yakın kullardır. Nimetlerle dopdolu cennetlerde olacaklardır” Vâkıa 56/10-12 ayetlerindeki övgüye hak kazanan kimseler olacaklardır. Bu ise büyük bir lutuftur. Zemahşerî, el-Keşşâf, III, 308-309; Elmalılı, Hak Dini, V, 3993 Bununla beraber ayette ظَالِمٌ zâlim, مُقْتَصِدٌۚ muktesid, سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ sâbikun fi’l-hayrât şeklinde zikredilen üç grup hakkında şu farklı yorumlar yapılmıştır Zâlim, günahları ağır basan; muktesid, günahları ile sevapları eşit olan; sâbık ise sevapları daha çok olandır. Zâlim, dışı içinden daha hayırlı olan; muktesid, içi ve dışı denk olan; sâbık, içi daha hayırlı olandır. Zâlim, büyük günahları olan; muktesid, küçük günahları bulunan; sâbık, günahsız olandır. Zâlim, kitabı solundan verilen; muktesid, kitabı sağından verilen; sâbık, Allah Teâlâ nezdinde en önde bulunan mukarreblerdir. Zâlim, hesaba çekildikten sonra cehenneme atılan; muktesid, hesaptan sonra cennete giren; sâbık, her hangi bir hesaba çekilmeden cennete girendir. Zâlim, günahta ısrar eden; muktesid, pişman olup tevbe eden; sâbık, tevbesi makbul olandır. Zâlim, Kur’an’a inandığı halde onunla amel etmeyen; muktesid aynı zamanda onunla amel eden; sâbık ise Kur’an’a inanıp onunla amel eden ayrıca insanlara Kur’an’ın emirlerini açıklayarak onların da amel etmesine vesile olan kimsedir. bk. Taberî, Câmiu’l-beyân, XXII, 88-90; Fahreddin er-Râzî, Mefâtîhu’l-gayb, XXVI, 25 Neticede Kur’an’a vâris olan bu üç grup da Hz. Muhammed ümmetinin parçaları olup hepsi de cennete girecektir. Nitekim devamında gelen, “Onların mükâfatı, sonsuz nimet ve ebedî mutluluk yeri olan Adn cennetleridir. Onlar o cennetlere girer, orada altın bilezik ve incilerle süslenirler. Elbiseleri de ipektir” Fâtır 35/33 ayeti bu gerçeği ifade eder. Ancak günah işleyip nefsine zulmedenlerin, Allah’ın umûmî bir affı olmadığı takdirde cehennemde bir müddet kaldıktan sonra cennete girme ihtimali kuvvetlidir. Cennete girenler, oranın nimetlerinden istifade ederler ve kendilerini dünyada, kabir ve mahşer yerinde yaşadıkları her türlü üzüntü, endişe ve tasadan kurtarıp böyle ebedî saadet yurduna kavuşturduğu için, gönüllerinden taşa taşa “Elhamdülillâh” derler; Allah’a hamd ü senâ ederler. “Burada artık bize ne bir yorgunluk dokunacak, ne de orada bize bir usanç gelecek” Fâtır 35/35 diyerek sevinir, ebedî mutluluğun hazzını tadarlar. Peki kâfirlerin sonu nasıl olacakFâtır Suresi tefsiri için tıklayınız...Kaynak Ömer Çelik TefsiriFâtır Suresi 32. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız... İslam ve İhsan
ثُمَّ أَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذِينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا ۖ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِهِ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِإِذْنِ اللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَبِيرُ Sümme evrasnel kitabellezınestafeyna min ıbadina fe minhüm zalimül li nefsih ve minhüm muktesıdve minhüm sabikum bil hayrati bi iznillah zalike hüvel fadlül kebır Kelime Okunuşu Anlamı Kökü أَوْرَثْنَا evraṧnā miras verdik الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı اصْطَفَيْنَا STafeynā seçtiklerimize عِبَادِنَا ǐbādinā kullarımız فَمِنْهُمْ fe minhum onlardan kimi ظَالِمٌ Zālimun zulmedendir لِنَفْسِهِ linefsihi nefsine وَمِنْهُمْ ve minhum ve kimi مُقْتَصِدٌ muḳteSidun orta gidendir وَمِنْهُمْ ve minhum ve kimi de سَابِقٌ sābiḳun öne geçendir بِالْخَيْرَاتِ bil-ḣayrāti hayırlarda ذَٰلِكَ ƶālike işte budur الْكَبِيرُ l-kebīru büyük Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize mîras bıraktık; derken onlardan nefsine zulmeden var ve onlardan mutedil hareket eden var ve onlardan, hayırlarda herkesten ileri giden var Allah izniyle; işte bu, pek büyük bir lütuf ve ihsândır. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık, derken onlardan, yaratılış gayesi dışında yaşayan da var ve onlardan orta yolda hareket eden de var ve onlardan Allah’ın izniyle hayırlarda herkesten ileri giden de var, bu ise en büyük fazilettir. Adem Uğur Adem Uğur Sonra Kitab’ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan insanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi Sonra kullarımızdan süzüp seçtiklerimizi Hakikat ve Sünnetullâh bilgisine vâris kıldık! Onlardan kimi nefsine zulmedicidir hakikat bilgisinin hakkını vererek yaşayamaz... Onlardan kimi muktesiddir arada, kâh hakikatini hisseder kâh bedenselliğe düşer... Onlardan kimi de Bi-iznillâh Esmâ açığa çıkışının elvermesiyle hayırlar - yaşantıları ile öne geçendir... İşte bu büyük lütuf, üstünlüktür! Ahmet Varol Ahmet Varol Sonra Kitab’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine haksızlık eder, kimi orta yoldadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçer. İşte büyük lütuf budur. Ali Bulaç Ali Bulaç Sonra Kitab’ı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda yarışır öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Sonra biz Kur’an’ı, kullarımızdan diğer ümmetler üzerine seçtiklerimize, Hz. Muhammed aleyhissâlatü vesselâm’ın ümmetine miras kılmağa hüküm verdik. Onlardan da kimi, Kur’an’la amelde kusur etmekle nefislerine zulüm edicidir, kimi kötülük ve iyiliği müsavi gidendir, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri geçendir. İşte bu Kur’an’a varis olmak, büyük ihsandır. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan bazısı kendilerine haksızlık ettiler. Bazıları orta yolu tuttular. Kimileri de hayır işlerinde Allah`ın izniyle öne geçtiler. İşte bu en büyük fazilettir. Bekir Sadak Bekir Sadak Sonra bu kitap’i kullarimizdan sectigimiz kimselere miras birakmisizdir. Onlardan kimi kendine yazik eder, kimi orta davranir, kimi de, Allah’in izniyle, iyiliklere kosar. Iste buyuk lutuf budur. Celal Yıldırım Celal Yıldırım Sonra da Kitab’ı kullarımızdan seçip beğendiklerimize miras bıraktık. Artık onlardan bir kısmı kendine haksızlık eder; bir kısmı ortalama gider; bir kısmı da —Allah’ın izniyle— hayırlarda öne geçer, işte bu büyük bir fazilettir. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Sonra o Kitab`ı Kur`an`ı kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik. Onlardan bazısı onun ilkelerine uymayı terk ederek kendilerine zulmeder, bazısı orta yolu tercih eder, bir kısmı da Allah`ın izniyle Kur`an`dan ilham alarak iyilikte başı çekenlerden olur ki, işte bu en büyük fazilettir. Diyanet İşleri Diyanet İşleri Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Muhammed’in ümmetine miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Sonra Kitab’ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan insanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. Edip Yüksel Edip Yüksel Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Onlardan kimi kendilerine zulmedenlerdir, kimi orta yolu tutar, kimi de ALLAH’ın izniyle iyi işlerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur. Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta yolu tutan var, Allah’ın izniyle hayırlarda ileri geçenler var. İşte bu büyük lütuftur. Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Sonra bu Kitab’ı seçtiğimiz kullarımıza miras bıraktık. Bunların kimi kendilerine yazık eder, kiminin davranış notu ortadır, kimi de Allah’ın izni ile iyiliklerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur. Gültekin Onan Gültekin Onan Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta bir yoldadır, kimi de Tanrı’nın izniyle hayırlarda yarışır, öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir. Harun Yıldırım Harun Yıldırım Sonra Kitab’ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan insanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Sonra bir o kitabı kullarımızdan beğenib seçdiklerimize mîras bırakdık. İşte onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba’zısı mu’tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat ve hasenat yarışların da öncü ol up kazan andır. İşte bu, büyük fazl -u kerem in ta kendisidir. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Sonra o kitâbı, kullarımızdan seçtiğimiz kimselere senin ümmetine mîras verdik. Artık onlardan nefsine zulmeden de var, içlerinden muktesid orta yolda giden de var. Bir de onlardan Allah`ın izniyle hayırlarda öne geçen var. İşte büyük lütûf budur! İbn-i Kesir İbn-i Kesir Sonra Biz; kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine zulmedicidir, kimi de muktesiddir. Kimi ise Allah’ın izni ile hayırlara koşandır. İşte bu; büyük lutfun kendisidir. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Biz kitabı kullarımızdan seçtiklerimize mirasçı yaptık. Onların içinde kendilerine zulmedenler olduğu gibi, yalnızca orta yolu takip edenler Allah’ın koyduğu sınırları aşmayan ve geride kalmayanlar var. Birde Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlar var. Bu, Allah’ın en büyük lütfu dur. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Böylece onlardan bir kısmı nefsine zulmedicidir, onlardan bir kısmı muktesittir. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlardır. İşte o ki o, büyük fazldır. Kadri Çelik Kadri Çelik Sonra kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta yoldadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda yarışıp öne geçer. İşte bu, büyük lütfün ta kendisidir. Muhammed Esed Muhammed Esed Biz, bu ilahi vahyi kullarımızdan seçtiklerimize miras olarak bahşettik. Onlardan bazısı kendilerine zulmeder, bazısı doğru ile eğri arasında ara yolu tercih eder, bir kısmı da Allah’ın izniyle iyilikte başı çekenlerden olur. Bu ise en büyük fazilettir. Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Derken, bu ilahi kelamı tebliğ işine kullarımızdan seçtiklerimizi varis kıldık fakat onların içerisinden kimisi kendine zulmeder, kimisi ortalama bir yol tutar, kimisi de Allah`ın izniyle her iyi şeyde öncülük eder bu, işte budur muhteşem zafer! Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Sonra o kitabı kullarımızdan seçip ayırt ettiklerimize miras kıldık. İmdi onlardan nefsine zulmeden vardır ve onlardan mutedil olan vardır ve onlardan izn-i ilâhî ile hayırlarda ileri geçen vardır. İşte bu, en büyük bir keremdir. Ömer Öngüt Ömer Öngüt Sonra biz o Kitab’ı kullarımızdan beğenip seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi nefsine zulmedendir. Kimi mutedildir Orta yoldadır. Onlardan bir kısmı da Allah’ın izniyle hayır yarışlarında öncü olanlardır. İşte bu, büyük bir fazlu keremin tâ kendisidir. Sadık Türkmen Sadık Türkmen Sonra kitabı, yeni yarattığımız kimselere miras verdik. Artık, onlardan kimi kendi kendine zulmedendir, kimi orta yolda gidendir ve kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda önde gidendir. İşte büyük lütuf/kazanç budur! Seyyid Kutub Seyyid Kutub Sonra bu Kitab’ı seçtiğimiz kullarımıza miras bıraktık. Bunların kimi kendilerine yazık eder, kiminin davranış notu ortadır, kimi de Allah’ın izni ile iyiliklerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur. Suat Yıldırım Suat Yıldırım Sonra Biz, kitabı seçtiğimiz kullarımıza miras verdik. Kullarımızdan kimi nefsine zulmeder. Kimi mûtedildir, orta yolu tutar. Kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçer. İşte büyük lütuf budur. Süleyman Ateş Süleyman Ateş Sonra Kitabı kullarımız arasından seçtiklerimize mirâs verdik. Onlardan kimi nefsine zulmedendir, kimi orta gidendir, kimi de Allâh’ın izniyle hayırlarda öne geçendir. İşte büyük lutuf budur. Şaban Piriş Şaban Piriş Sonra bu kitaba, kullarımızdan seçtiğimizi mirasçı kılarız. Onlardan kendine zulmeden de olur, onu tasdik eden de. Onların arasında Allah’ın izniyle hayırlarda yarışanlar vardır. En büyük fazilet budur. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi kendi orta yoldadır, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda yarışır, öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Sonra, kullarımız arasından seçtiklerimizi Kitap’a mirasçı kıldık. İçlerinden öz nefsine zulmeden var. Orta yolda gideni var. Allah’ın izniyle hayırlarda öne geçeni var. İşte bu, büyük lütfun ta kendisidir. Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce Then We have given the Book for inheritance to such of Our Servants as We have chosen but there are among them some who wrong their own souls; some who follow a middle course; and some who are, by Allah´s leave, foremost in good deeds; that is the highest Grace.
Fatır Suresi Türkçe Kuran meali, Fatır Suresi 1. Ayeti Açıklaması, Arapça ve Türkçe okunuşu, yazılışı – Fatır suresi 1. Ayet tefsiriFatır SuresiFatır Suresi, Mekke döneminde inmiş, Kuran-ı Kerim’de 35. suredir. Adını ilk ayette “Elhamdu lillâhi fâtırıs semâvâti vel ardı” yer alan “Fâtır” kelimesinden kelime anlamı olarak; “Her şeyi en üstün sanatıyla yaratan, yoktan var eden, yaratan Allah” anlamına ismi aynı zamanda Cenab-ı Hakk’ın ismi ve sıfatı olarak da Suresi 1. Ayetالْحَمْدُ لِلَّهِ فَاطِرِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ جَاعِلِ الْمَلَائِكَةِ رُسُلًا أُولِي أَجْنِحَةٍ مَّثْنَى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ يَزِيدُ فِي الْخَلْقِ مَا يَشَاء إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿١﴾Elhamdu lillâhi fâtırıs semâvâti vel ardı câilil melâiketi rusulen ulî ecnihatin mesnâ ve sulâse ve rubâa, yezîdu fîl halkı mâ yeşâu, innallâhe alâ kulli şey’in kadîrkadîrun.Hamd; gökleri ve yeri yaratan, ikişer, üçer ve dörder kanatlara sahip melekleri, resûller elçiler kılan Allah’a aittir. Yaratmada dilediğini arttırır. Muhakkak ki Allah, her şeye Kelime Anlamı ve Analiziel hamdu hamdlillâhi li allâhi Allah’ındır, Allah’a aittirfâtırıyaratanes semâvâti semalar, göklerve el ardı ve yercâili kılanel melâiketi meleklerrusulen resûller, elçilerulî sahipecnihatin cenahlar, kanatlarmesnâ ikişerve sulâse ve üçerve rubâa ve dörderyezîdu artırırfî el halkı yaratışta, yaratmadamâ şeyyeşâu dilerinne allâhe muhakkak ki Allahalâ üzerinekulli herşey’in şeykadîrun kadîr olan, gücü yetenFatır Suresi 1. Ayet TefsiriYüce Allah gökleri ve yeri sınırsız nimetlerle süslemiştir. Gökler ve zemin bütün nimetlerin ve nimete kavuşan tüm varlıkların dilleriyle Rahmet ve şefkati sınırsız olan ve her şeyi yoktan yaratan Allahü Teala’ya sonsuz hamd, şükür ve medih şehirleri, memleketleri içinde en harika tarzda yoktan yaratan Allah’ın verdiği cihazlar ve kanatlarıyla seyahat eden insanlar, hayvanlar ve kuşlar gibi gökteki saraylar olan yıldızlar ve yüce memleketleri olan göklerde gezmek, uçmak, hareket etmek için o yerlerin sakinleri olan meleklere kanatlar veren sonsuz haşmet sahibi, şanı yüce olan Zât-ı Zülcelâl her şeye sineğe bir meyveden bir meyveye, bir serçeye bir ağaçtan bir ağaca uçmak kanadını veren, gökteki Zühreden Çoban yıldızı Müşteriye Jupiter gezegeni, Müşteriden Zuhale Satürn gezegeni uçacak kanatları O melâikeler melekler; yer yüzü sakinleri yani yer yüzünde yaşayanlar gibi sınırlı, küçük bir iradeye sahip olmadıklarından belirli bir mekan onları kaydedemiyor. Aynı vakitte dört veya daha fazla yıldızlarda bulunduklarına işaret ederek, “İkişer, üçer, dörder” kelimesiyle ayrıntılı bir şekilde bu küçük bir hadise olarak “Melâikeleri kanatlarla teçhiz etmek donatmak” tabiri, büyük ve kapsamlı bir şekilde Allah’ın kudretinin büyüklüğüne işaret ederek “Muhakkak ki Allah herşeye kâdirdir.” cümlesiyle Allahu Teala’nın kudretinin büyüklüğünü ifade ve tesbit KonularFatır Suresi MealiFatır Suresi FaziletleriFatır Suresi 29 30 Facebook’tan takip etmeyi unutmayın!
Meal Ayet Arapça ثُمَّ اَوْرَثْنَا الْكِتَابَ الَّذ۪ينَ اصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَاۚ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِنَفْسِه۪ۚ وَمِنْهُمْ مُقْتَصِدٌۚ وَمِنْهُمْ سَابِقٌ بِالْخَيْرَاتِ بِاِذْنِ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ هُوَ الْفَضْلُ الْكَب۪يرُۜ Türkçe Okunuşu * Śumme evraśnâ-lkitâbe-lleżîne-stafeynâ min ibâdinâs feminhum zâlimun linefsihi veminhum muktesidun veminhum sâbikun bilḣayrâti bi-iżniAllâhic żâlike huve-lfadlu-lkebîru 1. Ömer Çelik Meali Sonra o kitaba kullarımızdan seçtiklerimizi mirasçı yaptık. Onlardan kimi vardır, kendi kendine zulmeder. Kimi vardır, dengelidir, orta yolu tutar. Kimi de vardır, Allah’ın izniyle her türlü hayırlı işlerde önde koşar. İşte en büyük lutuf budur. 2. Diyanet Vakfı Meali Sonra Kitab'ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan insanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. 3. Diyanet İşleri Eski Meali Sonra bu Kitap'ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendine yazık eder, kimi orta davranır, kimi de, Allah'ın izniyle, iyiliklere koşar. İşte büyük lütuf budur. 4. Diyanet İşleri Yeni Meali Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Muhammed’in ümmetine miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. 5. Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta yolu tutan var, Allah'ın izniyle hayırlarda ileri geçenler var. İşte bu büyük lütuftur. 6. Elmalılı Meali Orjinal Meali Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzdüklerimize mîras kıldık, onlardan da nefislerine zulmeden var, muktesıd orta giden var, Allahın izniyle hayırlarda ileri geçenler var, işte büyük fadıl o 7. Hasan Basri Çantay Meali Sonra bir o kitabı kullarımızdan beğenib seçdiklerimize mîras bırakdık. İşte onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba'zısı mu'tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat ve hasenat yarışların da öncü ol up kazan andır. İşte bu, büyük fazl -u kerem in ta kendisidir. 8. Hayrat Neşriyat Meali Sonra o kitâbı, kullarımızdan seçtiğimiz kimselere senin ümmetine mîras verdik. Artık onlardan nefsine zulmeden de var, içlerinden muktesid orta yolda giden de var. Bir de onlardan Allah'ın izniyle hayırlarda öne geçen var. İşte büyük lütûf budur! 9. Ali Fikri Yavuz Meali Sonra biz Kur'an'ı, kullarımızdan diğer ümmetler üzerine seçtiklerimize, Hz. Muhammed aleyhissâlatü vesselâm'ın ümmetine miras kılmağa hüküm verdik. Onlardan da kimi, Kur'an'la amelde kusur etmekle nefislerine zulüm edicidir, kimi kötülük ve iyiliği müsavi gidendir, kimi de Allah'ın izniyle hayırlarda ileri geçendir. İşte bu Kur'an'a varis olmak, büyük ihsandır. 10. Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sonra o kitabı kullarımızdan seçip ayırtettiklerimize miras kıldık. İmdi onlardan nefsine zulmeden vardır ve onlardan mutedil olan vardır ve onlardan izn-i ilâhî ile hayırlarda ileri geçen vardır. İşte bu, en büyük bir keremdir. 11. Ümit Şimşek Meali Sonra kitaba kullarımızdan seçtiklerimizi vâris kıldık. Onlardan kimi vardır, nefsine zulmeder. Kimi vardır, orta yolu tutar. Kimi de vardır, Allah'ın izniyle hayırda öne geçer. Bu ise pek büyük bir lütuftur. 12. Yusuf Ali English Meali Then We have given the Book for inheritance to such of Our Servants as We have chosen but there are among them some who wrong their own souls; some who follow a middle course; and some who are, by leave, foremost in good deeds; that is the highest Grace. Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin anlaşılması mümkün değildir. Mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Fâtır Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız * Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir.
❬ Önceki Sonraki ❭ ثُمَّ أَوْرَثْنَا ٱلْكِتَٰبَ ٱلَّذِينَ ٱصْطَفَيْنَا مِنْ عِبَادِنَا ۖ فَمِنْهُمْ ظَالِمٌ لِّنَفْسِهِۦ وَمِنْهُم مُّقْتَصِدٌ وَمِنْهُمْ سَابِقٌۢ بِٱلْخَيْرَٰتِ بِإِذْنِ ٱللَّهِ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلْفَضْلُ ٱلْكَبِيرُ Summe evresnel kitâbellezînastafeynâ min ibâdinâ, fe minhum zâlimun li nefsihnefsihî, ve minhum muktesidmuktesidun, ve minhum sâbikun bil hayrâti bi iznillâhiznillâhi, zâlike huvel fadlul kebîrkebîru. Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Muhammed’in ümmetine miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. Diyanet İşleri Başkanlığı Sonra biz, o kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere Muhammed’in ümmetine miras olarak verdik. Onlardan kendine zulmedenler vardır. Onlardan ortada olanlar vardır. Yine onlardan Allah’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır. İşte bu büyük lütuftur. Diyanet Vakfı Sonra Kitab´ı, kullarımız arasından seçtiklerimize verdik. Onlardan insanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allah´ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazilet budur. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Sonra Biz, o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta giden yolu tutan var, Allah´ın izniyle hayırlarda ileri geçenler var. İşte büyük lütuf odur. Elmalılı Hamdi Yazır Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan da nefislerine zulmeden var, orta yolu tutan var, Allah´ın izniyle hayırlarda ileri geçenler var. İşte bu büyük lütuftur. Ali Fikri Yavuz Sonra biz Kur’an’ı, kullarımızdan diğer ümmetler üzerine seçtiklerimize, Hz. Muhammed aleyhissâlatü vesselâm’ın ümmetine miras kılmağa hüküm verdik. Onlardan da kimi, Kur’an’la amelde kusur etmekle nefislerine zulüm edicidir, kimi kötülük ve iyiliği müsavi gidendir, kimi de Allah’ın izniyle hayırlarda ileri geçendir. İşte bu Kur’an’a varis olmak, büyük ihsandır. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Sonra biz o kitabı kullarımızdan süzdüklerimize mîras kıldık, onlardan da nefislerine zulmeden var, muktesıd, orta giden var, Allahın izniyle hayırlarda ileri geçenler var, işte büyük fadl o Fizilal-il Kuran Sonra bu Kitab´ı seçtiğimiz kullarımıza miras bıraktık. Bunların kimi kendilerine yazık eder, kiminin davranış notu ortadır, kimi de Allah´ın izni ile iyiliklerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur. Hasan Basri Çantay Sonra bir o kitabı kullarımızdan beğenib seçdiklerimize mîras bırakdık. İşte onlardan kimi nefsine zulmedendir, onların ba´zısı mu´tedildir, onlardan bir kısmı da Allahın izniyle hayrat ve hasenat yarışların da öncü ol up kazan andır. İşte bu, büyük fazl -u kerem in ta kendisidir. İbni Kesir Sonra Biz; kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Onlardan kimi nefsine zulmedicidir, kimi de muktesiddir. Kimi ise Allah´ın izni ile hayırlara koşandır. İşte bu; büyük lutfun kendisidir. Ömer Nasuhi Bilmen Sonra o kitabı kullarımızdan seçip ayırt ettiklerimize miras kıldık. İmdi onlardan nefsine zulmeden vardır ve onlardan mutedil olan vardır ve onlardan izn-i ilâhî ile hayırlarda ileri geçen vardır. İşte bu, en büyük bir keremdir. Tefhim-ul Kuran Sonra Kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras kıldık. Artık onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi kendi orta yoldadır, kimi de Allah´ın izniyle hayırlarda yarışır, öne geçer. İşte bu, büyük fazlın kendisidir.
fatır suresi 32 ayet tefsiri